Sürüngen Forumları > Kaplumbağa
Akvaryumu Büyüttüm - Melekondu :D - 2.sayfa
Arkadaşlar, Melek Bey`in mevcut akvaryumunu daha verimli kullanmak için yaptığım düzenlemeleri aşama aşama paylaşmak istiyorum. Akvaryumun dışında bulunan kuru bölgeler akvaryumu tam kapasite kullanmaya olanak verirken, türlü yapım zorlukları, düşünülmesi gereken detayları bulunduğu için pek yaygın değil. Umarım bu çalışma böyle bir düzenleme yapmak isteyenlere yeni fikirler verir :) Ayrıca tabi yorumlarınızı duymak için de çok hevesli ve heycanlıyım :)
80x35x50 ölçülerinde bir akvaryumumuz vardı Melek`in yaşadığı. Kuru bölge tam akvaryumun yarı hizasında bulunan üstü taş döşenmiş bir cam platformdu ve tabi akvaryumu yarı yarıya suyla doldurabiliyorduk. Akvaryumumuzun önceki düzenlemesi bu şekildeydi:
Ama minik Melek hızla büyümeye devam etti, hem akvaryumun küçük gelmeye başladığını hissedebiliyordum, hem de akvaryum çok çabuk kirleniyordu; bize daha çok su, daha geniş kuru bölge ve de bir dış filtre lazımdı, ve de Melekondu projesi böyle ortaya çıktı :D
Suyu yükseltmek için de bize akvaryumun dışında bir kuru bölge gerekliydi, yani akvaryuma bi nevi "kat çıkma"lıydım :), hem böylece çok daha geniş bir kuru bölge de yaratabilirdim. Ama suyu yükseltirken kuduruk Melek`in kendini akvaryumdan aşağı atmasını da engellemek gerekiyordu, tüm kenarları yükseltmek lazımdı, ama bunu nasıl yapmalıydı.. Böylece uzun bi düşünme ve araştırma sürecine girdim, sonunda gerekli malzemeler, planlar yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı:
Öncelikle iki yanı açık cam bir kutu yaptırdım bir camcıda (ölçüleri 40boy x 35en x 25yükseklik). Bu kutunun eni tam da bizim akvaryumun eniyle aynı ölçüde olmalıydı, yüksekliği de lambaların konumuna uygun olmalıydı, ölçüler buna göre belirlendi.
Yükseklikler ve kuru bölgeye çıkacak rampa için plexiglass kullanmaya karar verdim, bir tabelacıdan belirlediğim ölçülerde levhaları kestirdim.Rampa konusunda Frozen`ın bir yazısı bana önemli bir ipucu verdi, tabelacı istediğim ölçülerde düz olarak kesilmiş bir plexiglassa basit bir işlemle ortasından eğim verdi. İstediğimden biraz daha dik oldu eğim malesef, ama Melek sorunsuzca (hatta kuru bölgenin ucunda birini gördüyse koşarak :))) çıkabiliyor neyseki. Toplam bir arkaya, bir öne, bir yan tarafa ve de bir rampa için olmak üzere uygun ölçülerde 4 tane levha kestirdim.
Böylece ana malzemeler hazırlanmış oldu. Rampa ve kuru bölgeyi düzgün taşlarla kaplamak için Kemerburgaz`daki taş marketlerden 1-2 torba geniş, yassı taş aldım. Eve gelince öğrendim ki kuru bölge için aldığım koyu yeşil-beyaz çizgili taşlara "melek taşı" deniyormuş, o da hoş bir tesadüf oldu :). Rampa için ise bir miktar yassı dere çakılı aldım. Hepsini sıcak suda bekletip yıkadıktan sonra kullanıma hazırdı:
Öncelikle rampaya taşları nasıl yapıştıracağımı belirmek gerekiyordu. Silikon kullanacağım için iyi bir plan yapmak lazımdı. Ardından akvaryum silikonu kullanarak yapıştırma işlemine geçtim ve kurumaya bıraktım. Silikon eğer taşar, damlarsa anında aseton ile çıkarılabiliyor. (not: taşlarla döşenmiş yüzey, rampanın suya doğru inecek olan kısmıdır):
Daha sonra platformu cam kutuya yapıştırma aşamasına geçtim. Rampayı tam olarak cam kutunun içine yerleştirilebilecek şekilde kestirmiştim. Rampanın taşsız olan kısmını silikonlayıp kutunun içine yerleştirdim, üzerine ağırlık koyarak yine kurumaya bıraktım:
Ardından sıra cam kutunun içini taşlarla döşemeye geldi. İşin en zor kısmı buydu, arada riskli boşluklar kalmayacak, mümkün olduğunca düz bir zemin olarak şekilde taşları nasıl düzenleyebileceğimi planladım ve yine yapıştırma-kurutma işlemine geçtim, toplam 2,5-3 gün kurumasını bekledim:
Sıra yükseklikleri hazırlamaya gelmişti. Arka tarafa yapıştırılacak olan plexiglass yükseklikte, daha önceden ölçerek belirlediğim boru ve kabloların geçmesine uygun boşluklar da bıraktırmıştım. Arka tarafa yapıştırılacağı için hoş görünsün diye akvaryumun içinde de kullanacağım hazır arka fonu uygun şekilde kesip çift taraflı şeffaf bantla yapıştırıp hazırladım. Bu L şeklindeki yükseklik, cam kutu ile birleşeceği için cam kutunun arkasına da görüntü bütünlüğünü sağlayacak şekilde arka fonlardan yapıştırdım:
Akvaryum içinde kullandığımız ekipmanlar: Tetra Tec ex700 dış filtre, 200 watt Sera ısıtıcı, Eheim pick-up 2010 iç filtre.
Dış filtrenin malzeme seçimi ve sıralanışını çok fazla miktarda katı atık, bitki kalıntıları olduğunu ve Melek`in müthiş dışkı potansiyelini düşünerek ayarlamaya çalıştım :). En alt sepette geniş gözenekli bir sünger olan Ehfi fix, onun üstündeki sepette önce seramik borular ardından normal sünger, bir üstteki sepette normal sünger ve onun üstüne substrat, ve en son sepette 300 g. kadar zeolit torbası, normal sünger ve son olarak ince bir tabaka elyaf var. Dış filtre konusunda çok tecrübesizim, çok araştırmama rağmen bu dizilimin bir kaplumbağa akvaryumu için de uygun olup olmadığını zaman gösterecek tabi.
Cam kutu şeklindeki kuru bölge çok ağır olduğundan akvaryumun kenarına monte etmek içime sinmedi. Bu yüzden tam akvaryum+sehpa yüksekliğinde küçük bir kitaplık yaptırdım bir mobilyacıda ve cam kutuyu bunun üzerine yerleştirdim. Akvaryumun arka kısmına da yine aynı hazır arka fonlardan yapıştırdım ve filtre borularını yerleştirdim. Önceden kullanmıyordum ama artık akvaryum tam kapasiteye çıkacağı ve ağırlık artacağı için akvaryum forumlarında hep vurgulandığı üzere akvaryumun alt camı ve tepsi arasına 2 cm.lik yumuşak straforlardan koydum. Bu önceden hesabedemediğim yükseklik sebebiyle aynı şekilde cam kutunun da altına uygun bir kalıp strafor yerleştirmem gerekti:
Alttaki ilk fotoğrafta arka yükseklik, ikinci fotoğrafta da ön ve yan yükseklikler yerleştiriliyor. Daha sağlam olması ve bütünlüğü oluşturmak için arka ve ön yükseklikler L şeklinde ve cam kutu ile yanlardan birleşiyor, bu kısımda da yapıştırılıyor. Ve suyu dolduruyoruz :), akvaryum içindeki malzemeler ve kuru bölge lambaları yavaş yavaş yerleştiriliyor:
Plexiglass yükseklikleri önce 4 sıra olacak şekilde şeffaf, çift taraflı bantla yapıştırmıştım, ancak sonra süngerli, yumuşak, beyaz bantlarla değiştirdim, görsel olarak daha kötü oldu ama daha sağlam ve güvenli oldu böyle sanırım. Küçük ayrıntılar da düzenlendikten sonra değişik açılardan akvaryumumuzun son hali ve Melek Bey`in komik pozları :D
Merhaba
Araya sızıvereyim... :)
Akvaryumu yerinden taşımak yapılacak en büyük hatadır. Kısa sürede yaşamaktan bezer ve tükenirsiniz. Akvaryum hiç kıpırdamadan olduğu yerde temizlemenin pratik yollarını bulun. Uzun saplı süngerler , su tahiyesi için motorlar , mıknatıslı cam temizleyicileri ,fırçalar uzun kalın hortumlar , büyük kaplar artık siz ne bulursanız en kolayınıza gelen ve bu işi pratikleştiren onu kullanın. Ama akvaryumu taşımayın. Zaten bu işin en fazla 2-5 yıllık bir ömrü vardır sonra kaplumbağalar büyür bu hiç bitmeyen ama her gün daha ağırlaşan bu temizlik işleri bir yerde insanın canına tak der ve bizim su kerataları tamda gençliğe adım atarken evlerden atılırlar.
Zaten böyle olmasaydı yada kaplumbağa hastalıklarının üstesinden gelebilseydik daha bebek yaşlarda ölmeselerdi derdim ki herkes evine bir su kaplumbağası alsın. Ama malesef diyemiyorum.
Öncelikle çok teşekkür ederim kovboy47 :)
Demek siz de akvaryumu küvette yıkayanlardan ve yavaş yavaş bu temizlik işinin böyle olmayacağını hissetmeye başlayanlardansınız, aynı benim bir zamanlar geçirdiğim süreç gibi :). Büyük tesadüf, çünkü daha birkaç gün önce frozen`a vakti zamanında bu konuda bana verdiği tavsiyeyi hatırlatmış ve bu tavsiyenin gerçek anlamını çok sonra anladığımdan bahsetmiştim. Frozen bu konuda der ki "herkes kaplumbağa akvaryumu temizliği için kendi koşullarına özel, uygun, pratik bir çözüm bulmalı, yoksa bu temizlik işi bir süre sonra başa çıkılmaycak bir yük haline gelir, bezidirir, tüketir". Ben de bu kuvette akvaryum yıkadığım zamanlar bu söze pek bir anlam veremiştim, sonra akvaryum değiştirildi, büyüdü, melek büyüdü, temizlik büyüdü ve de akvaryum temizliği de evrim geçirdi, geçirmek zorunda kaldı, yoksa gerçekten işin içinden çıkılamazdı, frozen çok haklı çıkmıştı, gerçekten herkes kendine özel, pratik bir çözüm bulmalı.
Ben size kendimizinkini ayrıntılı olarak anlatmaya çalışıyım, zaten siz kendize en uygun olan yolu çeşitli yöntemleri birleştirerek modifiye edeceksinizdir. Yani herkes için uygun tek bir yöntem yok, herkes kendi uygun yöntemini biraz da kendi kendine keşfedip geliştiriyor.
Komple temizlik ben de yapıyorum, yapmadan olmuyor zaten, ama akvaryumu her banyoya temizlikte taşımakla başa çıkılamıyor, özellikle de akvaryum büyüyünce imkansız tabi, komple temizliği akvaryumu olduğu yerden ayırmadan yapıyorum.
Melek`i leğenine ısıtıcısıyla birlikte yerleştirdikten sonra tuvalete kadar uzayan normal bir hortumun bir ucunu tuvalete veriyorum, diğer ucunu da iç filtrenin çıkışına takıyorum. Böylece pis su kolayca akvaryumdan boşaltılmış oluyor.
Dikkat etmek gereken birşey, filtre susuz olarak çalıştırılmamalı, su ve filtre motoru aynı hizaya yaklaşınca hortumun filtreye takılı ucunu hava almamasına dikkat ederek çıkarıyor, filtreyi fişten çekiyor ve hortumun ucunu akvaryumun dibine tutarak en dipte kalan suyu da boşaltmaya devam ediyorum (kendiliğinden su tuvalete doğru akmaya devam edecektir). Eğer banyo ve akvaryum arası yakınsa, yani kısa bir hortum kullanmak yetiyorsa, klasik hortumdan su çekme ya da hortumu suyla doldurma yöntemiyle de filtrenin ucuna hortum takmadan suyu direk boşaltabilirsiniz.
Akvaryumun içindeki su tamamen boşalınca 1-2 maşrapa temiz su, fırça, sünger kullanarak akvaryumun içini iyice fırçalayıp temizliyorum. Büyük, geniş süngerler zaten çok emici, dibe biriken temizleme suyunu da birkaç kez süngere emdirip maşrapaya sıkarak akvaryumdan uzaklaştırmış oluyorum. Son olarak temiz bir bezle akvaryumun her yerini siliyor ve sonra tamamen boş ve temiz akvaryuma suyu dolduruyorum.
Tabi tüm dekorasyon malzemeleri de temizleniyor, fırçalanıyor, yapay bitkilerin nasıl pislik tuttuğunu anlatamam.
Unutmadan, bu temizlik sırasında kullanıdığım tüm fırça, hortum, sünger, kova, maşrapa, bez gibi şeyleri sadece akvaryum temizliği için kullanıyorum, hem kaplumbağanın hem bizim sağlımız için önemli bir nokta.
Yazınca oldukça karışık ve zor görünüyor olabilir, ki çok kolay da değil, ama bu bizim (şimdilik) bulduğumuz en pratik ve bize uygun temizlik yöntemi.
Aslında akvaryum büyüdükçe temizlik daha kolaylaşıyor, su arttıkça suyun hijyenini korumak daha rahat, akvaryumu daha da büyütmemin bir sebebi de bu aslında, hem bir dış filtre kullanabilmek, hem komple temizliğin dayanma süresini uzatmak; az su daha çabuk kirlenir.
Çok önemli birşey, sık sık yapacağınız az mikarda su değişimleri. Miktarı ve sıklığı kendiniz belirlemelisiniz, sizi üzüp yormamalı, bıktırmamalı, çok kolay olmalı. Kısa bir hortumun içini musluktan su ile doldurun mesela, hortum tamamen dolunca hortumun uçlarını parmağınızla kapatın, hortumun bir ucunu akvaryum içine bir ucunu akvaryumdan daha aşağıda kalacak olan bir kovaya yöneltip hortumun uçlarını açtığınız zaman su zaten akvaryumdan kovaya dolmaya başlayacak.
Başka bir tavsiye; filtre süngerinin çevresine çok çok ince bir tabaka elyaf sarın, filtre süngeri temizliğinde sadece bu elyafı yenisiyle değiştirin. O korkunç duruma gelmiş süngerle uğraşmaya gerek olmuyor, süngerdeki faydalı bakteriler kaba pisliklerle beraber kaybedilmiyor ve de filtre sudaki küçük partikülleri daha etkili tutuyor.
Bilemiyorum size bir fikir verebildim mi? Dediğim gibi zaten zamanla bu gerçekten zor temizlik yüküyle başa çıkmak yeni yöntemler keşfediliyor/uyduruluyor/geliştiriliyor. Önemli olan frozen`ın dediklerini hatırlayın; kendinizi bezdirmeyin, bıkmayın, size ve kaplumbağanıza en uygun olanı bulun.
:)))
Burdan anlıyorum ki ben 150211 nolu mesajı bi saatte yazmışım, üstelik hem yavaşım hem tekniği kaybetmişim, 150212 nolu mesajı da yanlışlıkla kendime gülemeye devam ederken yarım olarak göndermişim :)))
Sevgili Frozen ve Pinar1112, Vermiş olduğunuz öneri ve tavsiyeler için çok teşekkür ederim. Özellikle Pinar1112, o kadar uzun ve detaylı anlatmışsınız ki bence bu yazınız akvaryum temizliği konusunda çok önemli referans bilgiler içeriyor. Sanırım en kısa zamanda akvaryumu büyütmek çok daha iyi olacak gibi görünüyor, verdiğiniz bilgileri bir kaç kez okudum, tekrar tekrar teşekkür ederim.
Pınar
Bana da çok olur. Cevap yazılmamış bir mesaja birşeyler yazmaya başlarım , sonra dur şurası olmadı böyle yazayım , aman bu cümle ters kaçtı şöyle düzelteyim derken tam 1 saat geçer. Cevap anca biter foruma yollarım. Son kez bir daha bakayım yazdıklarıma nasıl olmuş diye sayfayı yenilerim birde bakarım o benim yazma sürem içinde araya başka bir mesaj daha girmiş. Pişti olmuşuz.
Bu arada o sünger çevresine elyaf sarma işi varya , cidden hiç aklıma gelmemişti ve tamda büyük balık akvaryumunda bu türden çözmeye çalıştığım bir sorunum vardı. Filtrem oldukça kuvvetli süngeride kısa sürede tıkanıyor ve kolayca su geçirmez oluyor. Motorun çekiş gücü de o süngeri yukarıya doğru çekerek büzüyor debi iyice düşüyordu. Sanırım süngerde içinde durduğu dış kaplamaya göre biraz ufaldıki hemen yukarıya doğru büzülüyor. Neler denemiştim ama olmamıştı ama sünger çevresine elyaf sarmayı düşünemiştim. Bu kadar basit bir çözüm , resmen ağzım açık kaldı kendime de kızdım. Hemen elimdeki elyafla denedim ama elyafın biraz sert olması lazım bendeki pamuksu yumuşak bir elyaf bakalım nasıl sonuç verecek. İlk 4-5 saat içinde yukarı doğru bir büzülme henüz olmadı.
Tabi şimdi diyebilirsiniz filtre süngeri neden bu kadar çabuk tıkanıyor bir yerde hata olmalı. Biliyorum 300 lt lik bir akvaryumda 101 dalmaçyalı haydut , 202 platyy ve önce ben çürüyeceğim diye yarışan 303 bitki ve hiç birine kıyamayan bir aqua-efendi olunca işte sonuç böyle oluyor
kovboy67, rica ederim :) aslında bu temizlik, filtrasyon vs. işin en zor kısmı olduğundan önemli bir akvaryum bilgisi gerektiriyor, bu yüzden akvaryum sitelerini de takip etmek çok ama çok faydalı oluyor, ben ki filtre dene şeyi hayatımda ilk kez Melek`le beraber yakından gördüm tanıdım :))) frozen, elyaf konusunda aklımdan ilk geçen şeyi direk yazıyım; "aman da büyümüşüm de frozen`a akvaryum konusunda bi faydam dokunmuş" :D 101 dalmaçyalısı, 202 plattysi, 303 bitkisi olan ve de 1001 kaplumbağaya yardım etmiş aqua-efendi`ye sevgiler..:)
Bak şimdi utandırdın beni. Ben senden çok şey öğrendim Pınar. Herkesten çok şey öğrendim , yazılan her mesajdan hala çok şey öğreniyorum. Keşke insanlar özellikle kaplumbağalarının davranışları konusunda daha derinliğine daha çok şey yazsalar onların davranış özellikleri hakkında daha çok şey öğrenebilsek.
Forumlarda 2 noktada zafiyet var birincisi geri dönüş yapılmıyor. Yani diyelim birisinin kaplumbağasında bir sorun var ve forumdan yardım istedi birileride bu duruma karşı bazı öneriler yaptı sonra durum ne oldu öneriler işe yaradımı yada yaramadımı nasıl bir uygulama yapıldı bunu geri aktaran çok kişi yok malesef. 2 ci zafiyet forumların hep aynı 2-3 konu çevresinde dönmesi . Halbuki ne kadar çok değişik konudan mesaj gelirse hepimiz bu konuyu daha geniş bir açıdan öğrenme şansına sahip oluruz..
Bende kara kaplumbağamı hiç planlamadan pat diye almıştım Bu ve diğer forumlara geldiğimde dımdızlaktım hiç birşey bilmiyordum. Bilgilerimin ana kaynağını ve tabanını bu forumlarda ki bilgiler sağladı.
Bana ilk bilgilerimi veren tüm diğer kişilerin önünde saygı ile eğiliyorum. Bu kişilerin bazılarıyla tanışma fırsatım oldu bazıları ise ben gelmeden çok önce bu defteri kapatmışlar forumlardan gitmişlerdi. Çok fazla soru sormadım çünkü araştırınca pek çok konu forumlarda zaten yazılmış pek çok konu açıklanmıştı.
Bu arada aqua-efendi konusunun yanlış anlaşılabileceğini düşündüm Akvaryum söz konusu olduğunda ben hala acemi biriyim Bu konu öylesine derin ki ben bu işi biliyorum demek biraz saflık olur. Hani bu efendi lafını sadece evdeki akvaryumun efendisiyim espirisi olarak yazmıştım yoksa bilgiçlik taslamak gibi bir niyetim yoktu.
TEKZİP:
Frozen isimli üyenin bir mesajında " Biliyorum 300 lt lik bir akvaryumda 101 dalmaçyalı haydut , 202 platyy ve önce ben çürüyeceğim diye yarışan 303 bitki ve hiç birine kıyamayan bir aqua-efendi olunca işte sonuç böyle oluyor " şeklinde yazılmış bir ifade mevcuttur. Bahsi geçen toplumun değerli ve çalışkan üyeleri olarak bizleri görmezden gelerek yok sayan bu açıklama topluluğumuzu oldukça üzmüştür. Ama bizde varız ve var olmaya da devam edeceğiz.
İmza : 404 adi akvaryum salyangozu ve 5.05 trilyon bilimum bakteri.
Pınar başlık konusunun bayağı bir dışına taştık farkındayım. Kusuruma bakma. :)
Her zamanki gibi çok emek sarfederek mükemmel bir iş çıkarmışsın Pınar Tebrik ederim. Tek gözüme takılan çift taraflı bantlar oldu. Bunun yerine nacizane önerimi aşağıda karaladım. Pileksi glass ların iki yanına 2 şer santim eninde çıtalar silikonlarsan alttaki akvaryuma geçmeli (Sökülüp takılabilen) oldukça sağlam bir üst koruma bantın olur. Çit gibi istediğin zaman çıkarıp takabilirsin. Şeffaf silikon kullanacağın için görüntü kirliliği de yaratmaz kanısındayım . Buradaki püf nokta sadece üstteki kısma silikon sıkmalısın. Şekilde basitçe çizmeye çalıştım. Diğer her şey mükemmel. Eline sağlık.
Yasdal Yasdal, süper bi fikir!! Yani aynı şekilde, benim de gözüme o kadar batıyor ki o bantlar, bi türlü makul bir çözüm de bulamamıştım, seninki hem derli toplu hem çok kullanışlı, takıp çıkarılabilmesi de harika olur, hem kolaylıkla yapabilirim, niye aklıma gelmedi daha önce, cidden çok teşekkür ederim :D . Dur ben hemen bu fikri bize uygun hale getiriyim, ölçüp biçiyim, yarın da hemen kestiriyim parçaları. Uğraşıp çizim de yapmışsın, valla ne kadar teşekkür etsem az :). Umarım istediğim gibi olur, çıtaları da biraz daha geniş kestiriyim diyorum, sağlam olsun. Plexiglassların kalınlığı 4 mm., silikon kalınlığı da 1`er mm. olsa akvaryumun camı da 6 mm, tam oturur gibi, tabi önce yükseklikleri de uçlarından biraz kestirmem gerek. Silikon değil de plexileri birbirine yapıştırmak için başka bir özel yapıştırıcı gerekiyormuş, ondan da bulursam tamamdır. Keşke evde plexiglassları kesmeye yarayan elektrikli tezgahlardan olsa :D . Ayrıca beğendiğine de çok sevindim, ama daha sorularım bitmedi, "dış filtre hakkında" başlığından "naçizane öneri"lerini rica etmeye devam edicim :D