Hepsievcil
 
 

Sürüngen Forumları > Kaplumbağa

Mesaj Ekle

Klavyeler çalındı!! - 3.sayfa

Sevgili testudo graeca ibera dostum Piko,

Seni uzaktan tanıyor biliyorum, havalı resimlerini gördüm, ilginç, demek yüzme bilmiyosun, bense tam tersi, yattığım yerden suyu görebilmeliyim. Ama yürümek dersen ben anakarada tam bir acemiyim, nasıl taşıyosunuz o kabukları suyun kaldırma kuvveti olmadan, bravo valla.

Yine de ortak çok yönümüz olmalı. Ben mesela dört tarafı görünmez duvardan bi şeyin içinde yaşıyorum, hiç başka yer bilmiyorum. Çok küçüktüm en son kendime benzeyen birilerini gördüğümde, artık şu iki bacaklı kabuksuzlardanım farz ediyorum. Onlar da nasıl şey öyle, bütün organlar dışarıda, iki ayak üstünde nasıl duruyorlar, kabuk olmadan nasıl yaşıyorlar, korktuklarında nereye kaçıyorlar?! Gördüğüm bir tek, bazen dışarısı karanlık içerisi aydınlıkken görünmez duvarın arkasında beliriveren bana tıpatıp benzeyen diğer kaplumbağa. Ben ona titretiyorum ellerimi o bana, böyle birimiz sıkılana kadar devam ediyoruz. İtiraf ediyim ki en son kabuğunu dönüp giden hep ben oluyorum, neyse ki o da bunun üzerine hiç üstelemiyor, ama yenik ve mağrurum. Yalnızlık çekiyorum belki bazen ama yanımda başka bi terrapin ister miydim...bu küçücük dünya ya ikimize dar gelir yada belki biz onu birbirimize dar ederdik.

İşin en kötü tarafı kakamı yaptığım suda yüzmek zorundayım, sen nasıl kirli toprağının değişmesini bekliyosan ben de aynen öyle ne zaman temiz su gelirse o zamana kadar sabretmek zorundayım. Ya bigün hiç gelmezlerse, paranoya olucak bu düşünce bende valla, o zaman suya hiç inemem belki yada sürekli tuvaletimi tutmam gerekir bilmiyorum, korkuyorum böyle şeylerden işte.

Hoş, biz zaten biliyosun biraz korkak, ürkek biliniriz, gerçi onca travmatik anıdan sonra kabuklarımızdan dışarı çıktığımıza bile şaşırmaları lazım. Alıştım artık buraya ve kabuksuzlara epey ama garip şeyler var yaşadığım yerde. Mesela yeşil bişeyler var, bitkiye benzetmeye çalışmışlar galiba, ama ı-ıh, olmamış, ne kokusu ne tadı benim memleketteki bitkilerle alakası yok, hiç görmedim ama hissediyorum bunu, pek çok şeyi bilmeyip de sezdiğim gibi. Sırf yeşil diye bana bunları bitki diye yutturmaya mı çalışıyorlar ne, alem şu iki ayaklılar. Ya da mesela benden başka yaşayan canlı hiç bişey yok, hiç birşey hem de.. Gelen de ölmüş olarak geliyor, mesela bazen tepeden koparılmış ölü bitkiler yağıyor, onları da yiyorum ben zaten, ama bu durumlar kabuklarımı diken diken ediyor, bu ne aaa, ürkütücü..

Her şeyin küçüğü var burda, çok minicik bi şelale var mesela, dön babam dön sürekli içinde aynı su, yaşadığım yer koca bi nehirin 5 milyarda biri gibi düşün. İnanamazsın güneşin bile küçüğünü yapmışlar, ben pek gerçek güneşi göremiyorum, mecbur canım kabuğumu ısıtmak istediğinde küçük güneşlerimin altına geçiyorum.

Monotonluktan şikayetçiyim. Karnımı doyurmak en ve tek zevkli şey hayatımda, ondan bi kaç ipucu keşfettim yemek geleceğini anlayınca çok heycanlanıyorum. Onun dışında bütün gün ya yüzüyorum, ya yatıyorum, ya uyuyorum. Gidecek başka hiçbi yer yok, yapıcak da.. Görünmez duvar yüzünden 3-5 kulaçtan sonra dünya bitiyor. Kırmızı yanaklıyı altın suya koymuşlar ah mississippi demiş diyince anlamıyor hiç bu dişli canlılar, bakma sen altın falan da diil şu su, yaşıyor ölmüyorum diye mutluyum, memnunum sanıyorlar galiba, diyorum ya çok ilginç bi canlı. Daha neleri var sen de görmüşsündür ama bu dedikodular sonraki mektuplara kalsın.


Daha yazıcak çoook şey var ama seni de merak ediyorum, anlatsana biraz susuz hayat nasıl, o ayaklarla yürümek gerçekten kolay mı, toprağa basmak nasıl bi his...ve sen de sıkılıyo musun, korkuyo musun?? Bi gün bana gelirsiniz belki, sizi taşların üstünde misafir ederim, siz havuza girmez plajda oturursunuz, olmaz mı?



Kabuklarından öpüyorum,
Çok uzaktan akraban, takımdaşın Melek

img

pinar1112

18 yıl 10 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

Hakkımda söylenmiş çok güzel sözler ve benden cevap bekleyen bazı mesajlar olduğunun farkındayım. Hepsini görmesem bile birkaç tanesine rasladım. Hepinize çok teşekkür ederim. Özel yaşantımda ki bazı olumsuzluklar  nedeniyle foruma giremiyorum mesajları okuyamıyorum , tek tek teşekkür ve cevap yazamıyorum. Kusuruma bakmayın.

Masum ve çaresiz canlıların yaşama haklarını savunmak , insanlığın gelecekte mutlaka ulaşması gereken bir uygarlık düzeyidir. Daha ulaşamadık ama belki bir gün ulaşırız. Tabi o gün dünya üzerinde birbirini yiyen insanlar ve bakteriler dışında canlı varlık kalırsa.

Bu konuya büyük yada küçük bir ucundan girip kendine amaç edinen , düşünsel gelişimine bir kum tanesi dahi ekleyen herkese , önce o masum canlılar adına , sonrada tüm doğa adına çok teşekkür derim.

İlgisiz kalıyorsam , şu ara yapamadığımdandır affola.
 
Canlı yaşamına saygı duyan herkese içten sevgiler.

froz+en+d

img

frozen

19 yıl 4 ay 16 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

Merhaba arkadaşlar ben Boncuk, günlerdir ancak tüm mektuplarınızı okuyup bitirebildim sonunda. Bir de yeni hastalıktan kalktım tabii... Gerçi hala şu iki ayaklılar yanıma geldiğinde korkup bir kayanın arkasına gizleniyorum ama bana zarar vermeyeceklerini hissediyorum artık.

img

asegul07

15 yıl 6 ay 27 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

Ya sormayın bir tuşa bastım bütün mektubum gitti. Acemiliğime verin artık:) ) Aslında çok güzel bir mektup yazmıştım sizlere ama hepsi yok oldu gitti. E hastalıktan da yeni kalktım tabii mazur görün... Bu günlerde bayağı toparladım aslında, biraz iştahsızım o kadar. Her ne kadar artık eskisi kadar iki ayaklılardan korkmasam da hala biri odaya girirnce kendimi bir kayanın ardına atmaktan alıkoyamıyorum.Gerçi iki ayaklı dostlarım buna çok üzülüyorlar farkındayım ama ne yapayım elimden birşey gelmiyor. Hele asegul yem attıktan sonra burnunu cama dayayıp yememi bir ümitle bekliyor o sevinsin diye kurtçuklarımı yiyorum ama gerisini içim almıyor valla... Hele bir de kızı var ki asegul`un, tam bir cimci,me ama bizleri eline alıp mıncıklayan şu çocuklara hiç benzemiyor. Hasta olduğumda ne kadar çok ağlamıştı... Hatta iyileşmem için benden vazgeçmeyi bile göze almıştı. Ama beni aldıkları dükkanda daha fazla yaşayamayacağıma karar verip beni kendileri iyileştirmeye çalıştılar iyiy ki de öyle yapmışlar. Her ne kadar doğal evimiz gibi olmasa da burada iyiyim. İki ayaklı dostlarım kendi aralarında konuşurken duydum hala pek çok dostumuz o ÖLÜM FANUSLARINDA yaşamak zorunda bırakılyormuş. Elimden gelse de hepsini Fındık ve Badem`in anlattığı nehrimize geri götürebilsem. Ama ben biraz gerçekçiyim galiba ne yapayım huy işte. Anladığım kadarıyla hepinizden küçüğüm (belki Fındık ve Badem ile yaşıtızdır) bu yüzden hepinize saygılarımı sunuyorum. Her ne kadar kocaman nehrimizin yerini tutmasa da bizleri çok sevdiklerine inandığım iki ayaklı dostlarımızın yanındaki yuvalarımızda mutlu (ve uzuuuun) bir yaşam diliyorum. Valla klavenin üzerinde bir o yana bir bu yana koşmaktan yoruldum. Artık biraz dinlenmenin vakti geldi galiba, kendinize iyi baklın sevgili dostlarım.

img

asegul07

15 yıl 6 ay 27 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

Merhabalar. Ben Badem. Boncukcum, çok geçmiş olsun. Çok şükür iyileşmişsin. Hatta bize yazılar yazacak kadar! Çok mutlu olduk.:) Boncuk, lütfen yemek yee!! Biran evvel toparlanman için bu şart! Hem asegüllerle minikleride üzme artık. Bak seni ne çok seviyorlar. Bol bol mama ye ki bir an evvel uzun uzun yazışabilelim. Bizim kabuksuz bu günlerde pek meşkul. Bilgisayar başından kalktığı yok. Düşün kahve molası verdi biraz önce, o ara kaçırdım klavyeyi. Yoksa hiiiç bir şey yazamayacağız. Hadi ben yakalanmadan kaçayım. Gelirse başlar şimdi " ne bu klavyenin hali, su içinde kalmış yine," vırvır da vırvır. :)) En kısa zamanda görüşmek üzere. Fındığında hepinize sevgileri ve selamları var. Öpüyoruzzz!:)

img

marti

15 yıl 7 ay 1 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ