Sürüngen Forumları > Kaplumbağa
merhabalar
herkese merhaba. yakşalık 4 ay önce yeğenimin bakamayıp bana verdiği kapluş hastalanınca keşfetmiştim burayı. ne yazık ki ona erken veda ettik bilinçsizlik yüzünden. araştırmaya başladığımda çok geç olmuştu :(( yaşadığımız üzüntü, suçluluk ve burda görüp öğrendiğim bilgiler sayesinde yeniden bi kaplumbağaya bakmak için önce bütün ihtiyaçlarını karşılamam gerektiğini anladım. forumu nerdeyse baştan sona okudum. şimdi yeniden bi kaplumbağaya sahip olmak için bazı hazırlıklarım var.yuvasını hazırlamadan almayacağım onu. ancak kafam karıştı. kara kaplumbağası veya su kaplumbağası konusunda karar veremiyorum.bu konuda yardımınıza ihtiyacım olacak. ona ömrünün sonuna kadar bakabileceğimi düşünüyorum. ikisine de bakmak çok zor biliyorum. ve büyük bi sorumluluk almış olucam. ama bir hayvanım olsun istiyorum, sevgimi verebileceğim bi kaplumbağam. her ne kadar forumu yutmuş olsam da tekrar tavsiyelerinizi duymak istiyorum doğrusu. sizce hangisinin tüm ihtiyaçlarını karşılayıp, mutlu etmek kolay olur?
benimde 1 kapluşum vardı ona plastik kapta bakıyodum 4 yıl birlikteydik sonra öldü sanırım plastik kapltan zahirlendi sakın plastik kap alma
bence su kaplumbağası al bende şu an 3 tane var baktığım akvaryum çok büyük ve 6 tane daha kapluş almak veya üretmek istiyorum.bence bakımları kolay oluyo
Merhaba hiç bir kaplumbağa alma lütfen..
ilk başta bakarım sanılıyor ama gerçekten çok uzun yaşıyorlar. Örneğin 6 aylık değilde 3 yada 5 sene sonra olarak düşün. Diyelim bir kaç sene sonra üniversiteye yada yurt dışına gideceksin yada evleneceksin. O zaman ne olacak. Ya 10 yıl sonra...Üstelik bu uzun yaşam sanıldığından daha kırılgan , sorunlu , çileli ve masraflı bir süreç olacak. Hergün ciddi boyutta uğraşmak gerekecek.
Esas problem balayı dönemi bittikten sonra başlıyor ilk günler herkes çok seviyor masraflara giriyor ama ya sonra..Önceki nesillerden forumda yazan büyük üstadlar bile gün geldi kaplumbağalarını verdi.
Kişisel düşüncemi soruyorsan kara kaplumbağası işin içine su , akvaryum , filtre ve bunların yarattığı hastalıklar filan girmediği daha kolay bakılır daha kolay baş edilir bir canlı. Tabiki gereken tüm bakım şartları yerine getirilmişse. Büyük bir terraryumu varsa. Fakat ne kadar uğraşırsak uğraşalım eğer bahçe yoksa ev içinde tam anlamıyla uygun bir yaşam sunamayız. Kara kaplumbağasıda yavru iken çok şirindir ama ya büyüdüğü zaman ne olacak. 20-25 cm olduğu zaman mesela. Kara kaplumbağası , seyirlik insanı neşelendiren kedi köpek gibi geri dönüşümü olan bir canlı değil. O sadece var olacaktır ve evin bir yerindeki yuvasında uzun saatler uyuyacaktır , sizde onun var olduğunu bilecek ve uzaktan seveceksiniz, o kadar.
İşte bu son yazdığım nokta pek çok kişiye ve yaşamına uymuyor. Bir süre sonra sıkılıyor ve gidip uygun olmayan , kaplumbağanın yabancı olduğu , hazır olmadığı bir doğaya bırakıyorlar. Bu kişilerin hiç biri daha işin başındayken bırakmaktan söz etmiyorlar ama zamanla yaşam şekilleri ve düşünceler değişiyor. Kara kaplumbağası yaşamı 60-75 yıldır. Buna göre düşünerek karar vermelisin.
Frozen
Sevgiler
öncelikle tüm kişisel düşüncelerine rağmen objektif bi cvp verdiğin için teşekkürler. bir yanım "evet çok haklısın, geleceği bilemem, ya vermek zorunda kalırsam, vicdanım rahat edecek mi" derken diğer yandan bencilliğim "ama ben çok istiyorum, çok sevicem" diyor :)) peki sen pişman mısın frozen? anladığım kadarıyla senin de kaplumbağaların var.
İki tane 10 cm kabuk boyunda su kaplumbağası besleyen biri olarak füstad frozen`a katılıyorum, kesinlikle kaplumbağa almayın, bakımı gerçekten çok ağır, zahmetli ve pahalı.
füstad ne ki? üstad olmasın sakın o kelime :))
Denizdnz
Evet birini 2005 yılı kasım ve diğerini 2006 yılı bahar aylarında edindiğim 2 kara kaplumbağam var. Su kaplumbağam yok. Pişmanmısın sorusu zor bir soru açıkça değilim ama bazen şüpheye düştüğüm , acaba mı dediğim olmuştur.
Hayatımın kırılgan ve büyük değişim gerektiren dönemlerini atlattığım için kara kaplumbağalarım şimdiye kadar bana sorun olmadılar. Vermeyi yada doğaya salmayı düşünmüyorum. Onları aldım ve sonuna kadar bakacağım. Ne kadar da olsa bir canlı aldığınız zaman hayatınızda bir kısıtlama oluyor. Ben bu kısıtlamayı taşıyabiliyorum ama karşılığını da ödeyerek.
Seni bizzat tanımadığım için söylediklerim genel uyarılardır. Yani belkide kaplumbağalarına müthiş bir sevgi ve özveri ile sonuna kadar bakabilecek o ender kişilerden birisindir, bilemem. Şu an onları çok sevdiğine eminim yoksa zaten bu foruma gelmez ve çoğu kimsenin yapmadığı hatta aklına bile getirmediği şu önemli soruyu sormazdın. Bu soruyu sorman bana konuya pek çok kişiden daha doğru yaklaştığını ve hatta kendi içinde bu kararını biraz sorguladığını ifade ediyor. Bunlar konuya yaklaşımında daha bilinçli olduğunun da göstergesi.
Benim bu noktaya kadar ki görevim sadece genel tecrübelerin ortaya koyduğu büyük oranda sonu acıklı biten bir gerçeklik konusunda son bir uyarıdır. Karar vermek sonuçta sizlere kalıyor.
Eğer bir kaplumbağa almaya karar verirsen ilk tavsiyem önce gereken ekipmanın tümünü eksiksiz olarak al , terraryumu yada akvaryumu kur daha sonra canlı almaya git.
Sevgiler
Cevabın için teşekkürler frozen. sanırım kararımı tekrar gözden geçirmeliyim. şuan bencillikle hareket edip, ilerde onlardan bıkmak ya da kurtulmayı düşünmek istemem. senin ve yasdalın da bi başka konuda vurguladığı gibi sanırım böyle bi karardan önce beklemem ve hayatımda oturması gereken taşları oturtmam gerekiyo. ilginiz için gerçekten teşekkür ederim. görüşmek üzere..
Duyarlılığın için sevindim. Hemen yakın tarihli bir örnek vereyim. Bir yakınımızın eşi hayvan beslemek istiyordu, daha önce evde bakmak üzere tavşan, muhabbet kuşu, civciv deneyimleri olmuş ve ortalama hepsini 1`er hafta da hakkın rahmetine kavuşturmuştu. En son kötülüğü bir golden retriver`a yaptı. eve 1 aylık oalrak aldığı hayvancağız doğal olarak evin muhtelif yerlerine hacetini görüyordu. Bu sebepten onu önce bir odaya kapatıp orada baktılar. İkisi de çalıştığı için evde köpeğe bakacak kimse bulunmuyor ve tuvalet terbiyesi vs. edinemeden evin muhtelif yerlerini pisletmeye ve içinde bulunduğu odayı inanılmaz kötü bir kokuya bulamaya başlamıştı. Bunun üzerine duyarlı arkadaşlar hayvancağızı balkona atıp yazın güneşin ortasında orda bakmaya başladılar. Bir süre sonra komşularında acıması ve tepkisi ile, şu andaki yeri evin en alt katındaki karanlık bodrum odunluğu. Evet takribi 2 m2 lik bodrumda sabah akşam kilitli bir şekilde yaşamnı sürdürüyor hayvancağız. Sabah işe giderken ve akşam dönünce kapısını açıp su ve yemek veriyorlar. Haftada bir de çıkarıp gezdiriyorlar. Tabi hayvanın tuvalet ihtiyacı hala yaşadığı yerde görüldüğü için o bodrumda önünden geçilemeyecek kadar kötü kokuyor. Tabii hayvan da. Bu yukarıdaki örnek kendi bencil istekleri için 8-10 yıl yaşayacak bir hayvana karanlık hapis hayatı yaşatarak ona baktığını zanneden "hayvan dostu" bir arkadaşın hayvan sevgisinin nelere yol açabileceğini göstermiştir umarım. tabi ki kimseyi bu şekilde davranmakla itham etmiyorum yalnız sevgimizin bencil bir şekilde zarara dönüşmesi işten bile değil. Lütfen hayvan alırken bakım koşullarını ve önümüzdeki uzun yılları düşünelim.