Hepsievcil
 
 

Sürüngen Forumları > Kaplumbağa

Mesaj Ekle

Kaplumbağaların davranışları, alışkanlıkları, yaşam biçimleri

Aslında onları pek tanımıyoruz.

Sıkılırlar mı; eğlenirler mi; kesin korkarlar da nasıl, nelerden; yalnızlık çekerler mi; değişikliklere ne kadar tahammüllüler; birden çok kaplumbağa olduğunda aralarında hiyerarşi olur mu, sosyal davranışları var mı; bazı takıntı gibi görünen davranışlarının nedeni ne; hepsi yapıyor mu, hepsi böyle mi yoksa çok tipik görünen davranışlarının arasında küçük karakter özellikleri var mı; ve biz ne kadar objektif yorumluyoruz davranışlarını ve bu davranışlara anlamlar yüklerken ne kadarında insan olarak kendi düşünce ve davranışlarımızı referans alıp yanılıyoruz?

Yani derin bir konu. Ve sadece kendi evimizdekileri görüp tanıdığımız için hiçbir net sonuç yok, hiçbir genelleme de yok.

Hadi biraz bu derine birazcık inmeye çalışalım. Gözlemlediğimiz neler var neler yok hepsini birleştirmeye çalışalım. Ayrıntılı yazalım, minik detaylar yakalamaya çalışalım ama tarif ederken davranışlara duygu/düşünce atfetmeyelim. Yani objektif anlatalım ki sonra anlamaya; nedenleri, ilişkileri çözmeye çalışırken hipotezimiz çok olsun.

Öncelikle eski yazılardan:

http://www.hepsievcil.com/App/Forumlar/Cevaplar.aspx?KRef=5&FRef=30&BRef=25523

http://www.hepsievcil.com/app/Forumlar/cevaplar.aspx?KRef=5&FRef=30&BRef=20592

 

 

img

pinar1112

18 yıl 10 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

Konuyu açtım, çünkü aklıma takılan birşeyler var, özellikle de sosyal davranışlarının olup olmamasıyla ilgili. Ben de neler var birazcık dökmeye başlıyım:

Red Ear Slider`da açıkça diyorlar ki sosyal hayvanalar değillerdir, yalnızlık gibi bir hisleri de yoktur. Doğada da diğer kaplumbağalarla kontağa sadece güneşlenirken (bir arada kalabalık olarak güneşleniyorlar) ve çiftleşirken geçerler.

Gerçekten de birden çok kaplumbağanın yaşadığı durumlarda ciddi yaralanmalara varan kavgalar okuyoruz. Ama çok duyduğumuz bir başka şey de akvaryumda birlikte yaşadıkları kaplumbağalardan ayrılınca bir durgunluk içine girdikleri, "sanki mutsuz" oldukları. Bugün forumda balıklarla ilgili yazıda da bu ifade vardı üstelik, balıklar  gidince "sanki depresif" oldu?

Acaba bu alıştıkları ortamın (bu ortama akvaryumdaki diğer canlılar da dahil) değişmesinden, uyaranlarda bir eksiklik/farklılık olmasından mı ileri gelen birşey, yoksa gerçekten yalnızlık mı?

Yalnızlık hissi olduğundan gerçekten şüpheliyim, ama sadece akvaryumdaki canlıların eksilmesiyle ortamın değişmesi de değil gibi.

Mesela çok sık anlatılan bir şey, diğer kaplumbağa(lar) gittikten sonra kuru bölgeye çıkma alışkanlıklarının değiştiği, daha zorlaştığı yönünde. "Eskiden ısınma lambası olsun olmasın kuru bölgeye çıkan kaplumbağam diğer kaplumbağalardan ayrıldıktan sonra kuru bölgeyi pek kullanmaz oldu" diyor bir kaplumbağa sahibi. İşin ilginci bu durumun biraz farklı versiyonlarının bahsedildiğini de okumuştum. Mesela catzilla ilk aldığı kaplumbağasının kuru bölgeye çok zor alıştığından, ama sonradan aldığı yeni, küçük kaplumbağanın "sanki büyüğü takip edercesine" ilk günden itibaren kuru bölgeye çıktığından bahsetmişti. Ayrıca yalnız yaşayan kaplumbağam da böyle, kuru bölgeye çıkması hep zor, özellikle değişikliklerden sonra sorunlu ve geç olmuştur. Hiç deneyemeyeceğim birşey; yeni bir kaplumbağa evimize gelse Melek`in de yeni kaplumbağanın da kuru bölgeyi kullanma davranışları farklı olur muydu?

Acaba bir çeşit "model alma"dan bahsedebilir miyiz? "Diğer kapluşlar çıkıyorsa güvenli demek ki orası" gibi birşey? Doğada da birarada güneşlendiklerini düşününce böyle bir durum olabilir mi bu?

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bir diğer konu şu meşhur el titretme. Genelde kurlaşma olarak yorumlanıyor ama aynı zamanda bir meydan okuma, alan savunması demek de. Şu evimizdeki yalnız kovboy gece belli bir saatte ışıkları kapandığında kütüğün belli bir noktasına doğru dakikalarca el titretiyor. Bunu akvaryuma her yeni giren şeyde de yapıyor ama bu kütük meselesi birkaç haftadır düzenli bir hal aldı. Melek Bey bu konuda da mı yalnız, yoksa sizlerin kaplumbağalarında bu tip nesnelere el titretme oluyor mu? Yoksa yalnız yaşadığı için mi böyle birşey söz konusu? Yalnız yaşayan diğer kaplumbağalarda durum nedir?

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Okuduklarıma göre akvaryumun dışına çıkartıldıklarında bazı kaplumbağalar gerçekten ilgili, sakin "görünürken" bazıları kaçacak delik arıyormuş. Aynı şey güneşlendirilmek üzere ayrı bir yere alındıklarında da geçerli. Duyuyorum bazıları hemen bacakları aça aça güneşlenme pozisyonuna geçerken bazıları kapları tırmalıyor. Her iki durumda da bizimkinin davranışları bu ikinci gruplara giriyor, akvaryumun dışında son derece huzursuz "görünüyor". Hatta en son çıkardığımda odanın en köşesinde duran saksının arkasına dik olarak girip öylece kaldı. Güneşlendirmeye dışarı çıkarıldıklarında üstüste çıkıp güneşlenen kaplumbağalara çok şaşırıyorum. Bizimki sanki alttan elektrik verilirmişçesine fır dönüyor. Sizlerin evlerinde durumlar nedir?

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Galiba onlarla ilgili en net bilgimiz değişikliklere, farklı ortamlara çok duyarlılar, bu gerçekten bir stres kayanağı. Çok da mantıklı, "tanıdık" olan şey/yer "tahmin edilebilir", dolayısıyla da tehlikelere karşı daha güvenlidir. Ama bu konuda sınırlar ne ve her kaplumbağaya göre farklılıklar ne?

 

Aklıma daha pek çok şey geliyor, lütfen sizler de bu konuda onları tanımamızı sağlayabilecek her türlü davranış biçimini paylaşmakta çekinmeyin. Kısa notlar da olabilir, ama içinizden gelirse uzun uzun anlatın ne hoş olur :)

 

img

pinar1112

18 yıl 10 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

Vakit darlığından kısa bir yazıyla geçiştirilemeyecek bir konuya kısaca bir kaç söz edeyim. Kesinlikle karakterleri olduğunu düşünüyorum. Kaplumbağalarımdan dişi olan (son 6 aydır boy farkını iyice abartıp erkeğin 1,5 katı olan) her yemek verdiğimde çıldırmış gibi suyuna attığım yemlere değil de yukarıdaki yem kutusuna ulaşmaya çalışıyor. Çok uzun süredir elle beslemeyi kesmeme rağmen. yaklaşık 1 senedir bu hareketi istisnasız yapıyor. Erkek kaplumbağam ise biraz daha akıllı :) direk yemlere saldırıyor. Bizim dişi yukarı ulaşıcam diye tepinirken yemlerin yarısını götürüyor :) Kuru bölge ile ilgili ise kesinlikle kendi aralarında bir anlaşma var. Farklı zamanlarda çıkıyorlar. Biri olunca öbürü saygıdan çıkmıyor. (Aslında ikisine de yer var.) Son zamanda dişi olan boş bıaktıkça erkek çıkıyor. Boyut nedeniyle dişierkil bir sosyal yaşam oluşmaya başladı bizim akvaryumda. el titretmeyi daima erkek olan dişinin etrafında turlayarak yapıyor. Yüzünü tam karşısına getirip ellerini titretiyor. Daha 2 küsür senedir hiç görmedim dişinin el titretip karşılık verdiğini. Sudan çıktıklarında ikiside sakin sayılırlar. Son zamanda öğleden sonraları camekanlı balkonumuza vuran tatlı güneşin keyfini çıkarıyorlar. evimiz 1. kat olduğundan kedi veya büyük kuşların tehlikesi yüzünden cam açık güneşlendiremiyorum. davranışlarında kesinlikle farklılıklar var.ve bu onların karakteristik özellikleri. Akvaryum ne kadar boş olursa olursa o kadar hareketsiz oluyorlar bir de. Arada içini boşaltıp iç aksesuvarını yıkıyorum. Öyle filtre hortumlarına tutunp duruyorlar. Oylaancak bir şeyler istiyorlar sanırım .Yada Pınar ın dediği gibi alıştıkları ortamı. Şimdilik bu kadar. Aklıma geldikçe bu başlığa eklemeler yaparım.

img

yasdal

19 yıl 10 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

Yaklaşık 1,5 yaşlarında biri dişi(sanırım) biri erkek (eminim) 2 kapluşum var. Bizimkilerde birbirlerinden farklı özellikler gösteriyorlar. Örneğin balkonda güneşlendirmeye çıkardığım zaman (ki her zaman yanlarında duruyorum). Dişi olan korkusundan olduğu yerde kalıyor veya kaçacak gölgelik yer arıyor. Erkek olan ise hiç yerinde durmadan ve bıkmadan balkonun demirlerine doğru atak yapıyor tırmanmaya çalışıyor. Bende ne yazıkki kaplumbağalarımı dışarıda güneşlenirken göremeyenlerdenim. Akvaryumda genelde birlikte güneşlenmeyi seviyorlar. 2sinede yetecek yer bulunmasına rağmen dişi erkeğin üstünde güneşlenmeyi tercih ediyor. Dişi olan 2 ay sonra geldi bize. İlk günden beri bi korkaklık var üstünde ve ne yazıkki geçmedi. Artık pek bizi görünce kuru bölgeden aşağı atlamıyor ama temizlik için dışarı çıkartıp tekrar yerlerine götürdüğüm zaman direk karanlık yerlere çekiliyor. Filtrenin oraya gitmeye veya ısıtıcının altına girmeye çalışıyor. Erkek olanda ise korku diye birşey yok adeta :) El titretme meselesinede gelince erkek olanda sürekli bu hareket mevcut. Arada dişimizde ona katılıyor ama çok fazla olmuyor. Forumda okuduğum kadarıyla sanırım dişi kaplumbağalarda yeşillik yeme oranı düşük. Erkek olan akvaryumda ne bulursa yemesine rağmen (buna plastik ağaçta dahil son 4 yaprağı kaldı)dişi olan yeşil bişeyler yememekte diretiyor. En sevdiği sanırım havuç deli gibi saldırıyor. Bunlarda bizim akvaryumdan haberlerdi... Ama detaylı düşününce daha birçok farklı özellikleri çıkacaktır.

img

kame

17 yıl 11 ay 23 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

2 kere sağol Pınar.
Birincisi benim bile unuttuğum eski yazılarımı karşıma çıkarınca heyecanlı  gençlik günlerimi hatırladım.  Ah o eski günler , ne güzeldi , şimdiki nesilde saygı kalmadı kardeşim  ;)))
İkincisi , ben geçmiş aktif günlerimde hep forumu klasik hastalık ve ne yer ne içer konularından daha çok bu noktalara çekmeye çalışmıştım. Sıradan davranışlarının anlatılmasıydı
istediğim.  Bunlar gündelik hayatlarında , değişik evlerde , değişik akvaryumlarda ne yaparlar , ortak davranışları , aykırı davranışları nelerdir. Mesela kavga edenler ve etmeyenler var, bazıları
neden kavga eder , bazı çiftler neden kavga etmez. Bunları anlayabilmek , fikir yürütebilmek için forum bir bilgi deposu olabilir bize yol gösterebilirdi. Tabi eğer insanlar bu tür bilgileri
foruma yazsalardı.  Ama yazmadılar. İlk defa başlayan , bir sorunu olan foruma geldi cevabını aldı sonra gitti.
Sonuçta çoğu kişide bir yada 2 su kaplumbağası var , bu tür davranış özelliklerini toparlayabilmek için çok sayıda kaplumbağanın davranışını , olaylara karşı tepkisini bilmek lazım.

Bende su kaplumbağası yok 2 tane kara kaplumbağası var.  Deneyimle elde ettiğim tecrübelerimi kaplumbağaların çeşitli davranış özelliklerini ve olaylara göre gösterdikleri tepkilerini
bazı kişilere uyarı olsun diye yazıyorum. Ama sonra yazmadığım diğer bir forumda  raslantı eseri karşılaştığım da birde bakıyorum , aynı kişi benim söylediklerimi hiç dikkate almamış ,
Sanki ben hiç uyarmamışım gibi o hatada ısrar ediyor. Çünkü kaplumbağanın o anki tavrını yanlış yorumluyor ve  şirin buluyor. Eğer bize göre şirinse bu o durumun kaplumbağalar açısından
sakıncası olmadığını yada doğru olduğunu göstermez..
Sevgiler

img

frozen

19 yıl 4 ay 16 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

Sayfanın boyu sanıyorum Pınarın koyduğu yıldızlı satırların uzu boyundan dolayı monitörden taşıyor.
Bende kendi yazım ekran dışına taşmasın diye satır atlayarak yazıp yazıyı yollayınca aynı cümlenin kelime aralarında garip satır atlamaları ve boşluklar oluşmuş.
Kusuruma bakmayın..

img

frozen

19 yıl 4 ay 16 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

Oooo Pınar uzun süredir görünmüyordun, çok önemli bir konuyla geri geldin. En kısa zamanda gözlemlerimi yazıyorum...

img

deryailesezer

17 yıl 3 ay 25 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

Hepsini bir seferde yazamazsam kusura bakmayın arkadaşlar. Benim dikkatimi çeken en önemli özellik bir çok hayvanda olduğu gibi öğreniyor olmaları. Önceki akvaryumda su seviyesini yükselttiğimde kuru bölgenin üzerini tel ile örerek kapatmıştım. Hatta Pınar bizi uyarmıştı çıkabilirler diye.Önceleri hiç orayla ilgilenmediler bir gün Aybalayı telin açık kısımları ile uğraşırken yakaladık, açık kısımları onardık. İki gün sonra yine aynı yeri açarak akvaryumdan firar ettiğine tanık olduk. Bir denediğini mutlaka daha sonra deniyorlar. Malum el titrerme karşılıklı olarak yaptıkları bir olay. Önceleri sadece yapıyordu ( daha hızlı büyüdüğü için o dönem biraz daha iriydi )Şimdi ikiside karşılıklı olarak takıyorlar tırnaklarını dakikalarca o vaziyette kalıyorlar. Bazen bizim hareketlerimizden korkup akvaryumun derinliklerine doğru kaçışmalar oluyor, fakat ilginç olanı sanki kabus görür gibi durup dururken ortamda ses bile yokken çırpınarak diplere doğru kaçışıyorlar. Kaz gelecek yerden tavuğu hiç esirgemiyorlar:) Önceleri yem zamanı gelince her gelene çırpınıyorlardı, geçenlerde dikkatimi çekti 2 aydır yemlerini sadece ben veriyorum ben akvaryuma yaklaşınca resmen maymuna dönüyorlar ama eşim yaklaşınca bir beklentileri yokmuşcasına bakınıyorlar. Birlikte vakit geçirmeyle ilgili pek sorunları olmadı şimdilik, hem kuru bölgelerinde hemde su seviyesinin altında kalan kanepelerinde yan yana çok gördüm. Ama bazen daha iyi yer için birbirlerini rahatsız ettiklerini gördüm ( belkide başka sebepleri vardır) şimdilik bu kadar...

img

deryailesezer

17 yıl 3 ay 25 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

Önceleri sadece Aybala yapıyordu. :))

img

deryailesezer

17 yıl 3 ay 25 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

Sevgili arkadaşlar, kendi adıma büyük keyifle okuyorum yazdıklarınızı :). Satır aralarında birkaç kez konuştuğumuz bişeydi de topluca anlatabileceğimiz bir başlık cidden çok hoş olabilir gibi görünüyor.

Ortak, tipik özelliklerinin yanısıra en çok şu hepsinin kendine özgü karakter özelliklerini merak ediyorum. Ben hiçbir şey için kıyaslama yapamıyorum tek çocuk olduğu için :), "bu yaptığı iyi mi, normal mi, yeterince kuru bölgede yatıyor mu, normal bir kapluş kadar "neşeli" mi."..yani hepsini anlamak için bi kıyaslama lazım, o da bende mümkün değil. Cinsiyet tahminlerini okurken bile sinir olmuştum, "daha uzun kuyruk, daha uzun tırnak"...yahu neye göre bu "daha", kısa kuyruk nasıl oluyor ki :))), neticede zaten gördüğünüz gibi yanlış tahmin ettik cinsiyeti :D

Yasdal şu yazılanlar arasında tek dişi su kaplumbağasına sahip kişi, o hariç el titretenler de hep erkek kaplumbağalar, şimdi çok ilgimi çekti, acaba el titretme daha çok erkeklerde olan birşey mi? Dişi kapluş sahipleri nerdesiniz, titretme var mı sizde? :)

Akvaryumda oyalanacak birşeylerden çok hoşlandıkları kesin gibi, daha önce de deryailesezer`in videolarının birinde kafayı nasıl yüzen mantara taktığını görmüştük :) Pinpon topu atacağım ben de suya, yenir mi, saldırır mı, üstüne çıkılır mı...artık akıllarından ne geçiyorsa çok meşgul oldukları belli, e bu da iyi birşey heralde, akvaryum boşken gerçekten durgun oluyorlar sanki, uyaran eksikliği gibi birşey diye tahmin yürütüyorum.

Melek`in de böyle bazı tekrarlama hareketleri var. Eski kuru bölgenin platfromları hala suda, çünkü onların altından belli bir güzergah çizerek sürekli aynı daireyi çiziyor. Bir kere başladı mı durmak bilmiyor, alttan girip üstten çıkıyor, ama hep aynı rota. Kabuğunu sürtüyor olabilir öyle, bilemiyorum, ama çok acayip bir görüntü :).

Ya bir de kuru bölgede sanki bir trans yüz ifadesine bürünüyor, dünyadan kopmuş gibi mi diye tarif etsem, nasıl desem. Ani bir hareketle ayağa kalkarsak bazen hemen pırrr diye suya; ama yavaş yavaş yaklaşırsak (ki bazen yerde sürünmeye yakın oluyor bu :)) istifini hiç bozmadan bir noktaya kitlenmiş duruyor, bizi farkederse sakince kafayı bize doğru çeviriyor, yem verme şüphesi uyanırsa o da cama yaklaşıyor. Ama bir kez bu trans durumu  bozulursa mutlaka yatmayı keserek suya girip tekrar çıkıyor.

Şimdilik bu kadar, aklıma geldikçe ben de yazarım, siz yazdıkça da aklıma birşeyler geliyor. Evet yıldızlar yüzünden sayfayı kaydırmışım :), bunu düzeltmenin tek yolu da ikinci sayfaya geçmemiz, o kadar çok yazarız dimi ;)

img

pinar1112

18 yıl 10 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ