Sürüngen Forumları > Kaplumbağa
Lonesome George hala yalnız !
Bazılarınız Yalnız George`un (Lonesome George) hikayesini az çok biliyordur bir zamanlar ondan bahsetmiştim. Dev Galapagos kaplumbağası Harriet`in ve dev Aldabran kaplumbağası Adwaita`nın ölmesinden sonra meşhur olmuş dev kaplumbağa üçlemesinden geriye bir tek o kaldı. Tabi Yalnız George diğerlerine göre oldukça genç. O daha 80-90 yaşlarında. Fakat ona Yalnız diye isim takılmasının sebebi bu yukarda yazılanlar değildir. (F)
Saddleback yani ortası basık kabuk yapısına sahip Lonesome George ; Yalnız George
Galapagos takım adalarında zamanında 14 farklı kaplumbağa alt türünün yaşamış olduğu tespit edilmiş. Bunlar kabuk biçimleri ve değişik kabuk renkleriyle görsel olarakta kolayca birbirlerinden ayırt edilebilen alt türler. Bu 14 ayrı alt türden bugün en büyük ada olan Iseballa`nın değişik bölgelerinde 5 diğer adalar da ise 6 olmak üzere sadece 11 alt tür kalmıştır. Bazı adalardaki kolayca ulaşılabilen 3 alt tür ise aç gemiciler tarafından yenmek üzere yüzyıl boyunca toplandıkları için tamamen yok olmuştur. Bugün onların bir zamanlar var olduğunu ancak adalarda bulunan kemik örnekleriyle tespit edebiliyoruz. Günümüze ulaşabilen 11 alt türden biri olan Pinta (Abingdon) adasına ait kaplumbağadan ise (Geochelone nigra abingdoni) sadece 1 erkek kaplumbağa kalmıştır. Lonesome George yani yalnız George.(R)
Kendi alt türünden bir dişi olmadığı için Yalnız George`un soyu da bir zaman sonra tükenecektir.
Yalnız George` un yaşam hikayesinin ilk kısımlarını bilemiyoruz. Bilinen hikayesi ise bulunduğu Pinta adasına 1950 li yıllarda salınan keçilerle başlıyor. Ama bu hikayeye başlamadan daha önce Pinta adasının yakın tarihine kısaca bir bakmak lazım. 1906 yılında California Academy of Science üyelerinin adaya bir ziyareti var. Bu ziyaret esnasında Pinta adasında sadece 3 erkek kaplumbağa bulunmuş ve hemen alınmış. Başka bir kaplumbağa bulamayan üyeler adayı bu açıdan boş ilan etmişler ve öyle kabul edilmiş. Bu adadan alınan o 3 erkek kaplumbağanın sonraki hikayesini bilemiyorum. (O)
Bizim hikaye yaklaşık 50 yıl sonra başlıyor. Balıkçılıkla geçinen bir adam sürekli yanında yiyecek taşımaktansa ilerki yıllarda gerekli olduğu zaman avlanmak üzere ıssız kabul edilen Pinta adasına bir miktar keçi salmış. Bu galapagos adalarına keçi salmak moda herhalde , adaların bilinen tarihi boyunca önüne gelen adalara birşeyler salmış durmuş çünkü. 1813 yılında da Santiago adasına salınan keçiler var mesela. Bugün , o zamanlarda salınan ve düşmanları olmadığı için sayıları 100 binleri bulan bu keçileri yok etmek için büyük mücadele veriliyor. (Z)
Konuya geri dönersek Pinta adasına salınan keçiler de diğerleri gibi kısa sürede büyük sürülere dönüyor ve adanın bitki örtüsünü tahrip etmeye başlıyorlar. 1960 lı yılların ortalarında adaları korumak üzere kurulan vakıf ancak 1971 yılında Pinta adasına el atabiliyor. Bu tarihte adanın hakimi keçilerdir. Görevliler adanın orjinal haline dönüştürülmesi için istilacı keçilerin imha edilmesi gerektiğine karar veriyor ve çalışmalar başlatılıyor. İşte bu esnada bir mucize oluyor. Artık kalmadığı soyunun tükendiği sanılan Pinta kaplumbağalarından bir erkek kaplumbağa şans eseri bulunuyor. Büyük ihtimal 1906 yılında toplanan 3 kaplumbağanın son kalan kardeşidir. (E)
Bu tek kaplumbağa derhal adadan alınarak özel bir koruma alanına yerleştiriliyor. Bizim Lonesome George`un hikayesi işte böylece başlıyor. Ada da yıllar boyunca umutla yapılan tüm araştırmalara ramen başka bir kaplumbağa bulunamamıştır. Lonesome George` un soyunun devam etmesi için aynı alt türden bir dişi bulunamayınca DNA testleri ile ona en yakın alt türden Isabella adası Volf volkanı kaplumbağalarından (Geochelone nigra becki) 2 dişi kaplumbağa yaşadığı yere salınmış. 30 yıldır süren bekleyiş ve umutlara ramen Lonesome George bir türlü bu 2 dişi kaplumbağadan baba olamadı. (N)
Derken 2008 yılı temmuz ayında bir anda heyecan başladı çünkü 11 temmuz da Lonesome George` un koruma bölgesinde bir yuvada 5 i sağlam 4 ü tamamen kırık 9 yumurta bulundu ve kuluçka makinesine alındı. Sonra ağustos ayında başka bir yuvada bu sefer 8 sağlam yumurta daha bulunarak gene kuluçkaya alındı. 13 sağlam yumurta ile başlayan 120 -130 gün sürmesi beklenen bu heyecan ve umutların sonu malesef geçtiğimiz aralık 2008 de hüsranla bitti. Çünkü yumurtalar kuluçka dönemi içerisinde bozuldu ve sonrasında yapılan araştırmalarda zaten yumurtaların döllenmemiş olduğu anlaşıldı.
Lonesome George baba olmayı beceremedi , o hala yalnız George...
Not: Forumdaki taze babaları okuyunca aklıma geliverdi bizim Lonesome George. Bu mesajı sırf linklerde sorun çıkarmasın diye yıllar sonra İE kullanarak yazdım. Gene yapacağını yaptı mesaj bittiğinde herşey silindi bir kere daha yazdırdı bana..
Frozen 2009
Bu ne heybetli bir görüntü, minik dinozor :) Aman dikkat, dinozor kelimesi yanlış yere gitmesin, yaygın (ve biraz da kasıtlı) yanlış dinozorların sürüngen olduğu yanılgısına düşmemek, bunu idda edenleri ilgili bilimsel makalelere yönlendirmek lazım. Yalnız George`un en kısa zamanda baba olmasını, ortası basık kabuklu bir sürü yavrusu olmasını dileyelim, Frozen`a bu güzel ve aydınlatıcı yazı için çok teşekkürler. (Paragraf sonlarına harf koymak demek...ilk kez görüyorum, çözümü sevdim, yaratıcı..:) )
Yalnız George forumda da mı yalnız diye yazacaktım ki sevgi dolu ve kibar Pınar ablası sağolsun onu yalnız bırakmadı.
(Ah ah ..Açık ettin açık ama zaten kabak gibi umutsuz , etkisiz ve gereksiz bir önlemdi.
)
ben de yalnız bırakmayayım George`u, yalnız demiyorum malum isimler kaderi etkilermiş. kendi yaşadığı alanda koruma altına neden alınmadı da başka bir bölgeye getirildi? o adada 80-90 yaşına kadar yaşamayı başarmış keçilere rağmen. doğal ortamından uzak olması onun için daha kötü değil mi? belki de baba olamayışının sebebi budur
Adayı koruyan vakfın tüm yöntemlerini savunacak değilim. Tabiki doğru yaptıkları kadar mutlaka hatada yapıyorlardır. Sonuçta yabanıl doğa değiller sadece insani bir düşünce sistemiyle hareket ediyorlar. Ama zaten Lonesome George kendi adasında da kalsa tek kaplumbağa olduğu için baba olması imkansız. Getirildiği ortam çok aykırı bir doğa değil sonuçta bir adadan diğer adaya taşınmış ve genişçe bir bölgeside var. Tabiki doğal ortamı değil ne kadarda olsa az biraz korunuyor sonuçta birşeyler fark ediyor olmalı.
Benim erkek kaplumbağam pikonun bitmek tükenmek bilmez bir şekilde dişi kaplumbağama ulaşma çabalarını düşündükçe...
Aaaa, az önce gördüm ki George`un baba olma umutları yine doğmuş, George`un iki "hanım"ından biri 5 "mükemmel durumda" yumurta bırakmış :D
4 ay sonra netleşecekmiş yumurtaların dölenmiş olup olmadığı. 29.5 derecede kuluçkalara almışlar ki bebekler dişi olsun, George`un soyu tükenmesin diye.
Karıştırırken yine de fazla büyük bir beklenti içine girmemek gerektiğini anladım, frozen da yazmış geçen sene de yumurtalar bulunmuş ama döllenmemiş durumdalarmış, ve o zamanki haberlerde de bulunan yumurtalar için yine şu "perfect condition" lafı kullanılmış. Dilerim bu sefer gerçekten sonuç da mükemmel olur :)
http://www.ntvmsnbc.com/id/24985322/
http://www.galapagos.org/2008/index.php?id=209
Fakat Lonesome George için böyle afili, sıfatlı mıfatlı bir isim kullanılırken, Isabellalı bayanların sırf "female no.106", "female no.107" diye anılmasına biraz içerledim :)))
Çok sevindim. Bu sefer yavrular çıkar inşallah ama biri erkek diğerleri dişi olsun. Safkan olmasa da lonesome George` un (Geochelone nigra abingdoni) soyunun devam etmesini dilerim. On en yakın tür olduğu tespit edilip yanına eş diye getirilen isabella adası Volf volkanı kaplumbağalarından (Geochelone nigra becki ) ise benim bildiğim 2000 kadar var. Belki George`a isim verilip İsabella lı bayanlardan sadece bir numara olarak bahsedilmesi bu yüzdendir.
Ama Pınara hak veriyorum nede olsa bunlar da sürüden ayrılmış ve belirginlik kazanmış dişiler Üstelik eğer yavruları olursa çok değerli bir projede görev almış olacaklar. Bende boş durmadım Female no 106 ya Gertrude , Female no 107 ye Matilda adını taktım. Bir 3 cü dişi daha olacaktı galiba ama emin değilim ondan ses yok mu ?
Haydi George...