Sürüngen Forumları > Kaplumbağa
Kaplumbağa bakımında temel konular vol.1500
Arkadaşlar, geçenlerde tesadüfen rastladığım içler acısı durumda olan bir kaplumbağa forumuna oturup birkaç satır bir şeyler karaladım. Bu forumda buna hiç gerek yok, zira bakınız sırf yeni forumda 48 sayfa yazı, dev bir arşiv, her türlü soru tartışılmış, binlerce kere en temel konulardan en ince detaylara kadar yazılmış inanılmaz bir kaynak burası. Ama nedense halen daha "ölüm fanusunda bakabilir miyim", "ısıtıcı şart mı" vb. belki milyon kere yanıtlanmış sorular gelmeye devam ediyor, hiç oluyor mu sizce? Bu kadar insan üşenmemiş yazmışsa, bir zahmet okunsun da, armut güzelce pişirilip ağza hedef alınmasın illa ki. Tabi ki kafaların karıştığı yerler olacak, her kaplumbağaya ve akvaryumuna özgü çok çeşitli sorular olacak, ama lütfen artık fanusta baksam olur mu, ısıtıcı lazım mı tarzı tek bir mesajın okunmadığı bariz olan sorular gelmesin. Uzun lafın kısası, ilk başta bahsettiğim foruma yazmış olduğum yazıyı buraya sırf bu konuda biraz güncel bir başlık olsun diye aktaracağım, belki göze çarpar, birkaç tane eksik fanus sorusu olur.
1- Kaplumbağalara KESİNLİKLE o plastik, palmiyeli kaplarda bakılmamalıdır. Bu kaplara "ÖLÜM FANUSU" denir ki çok da doğru bir tanımdır. Kaplumbağalar bu kaplarda çok kısa bir sürede ölür, yaşadıkları süre içinde de yaşıyor değil işkence çekiyor olurlar.
2- MUTLAKA akvaryumda bakılmalı, ISITICI ve FİLTRE kesinlikle olmalı, KURU BÖLGE ve ISINMA LAMBASI sağlanmalıdır. Bunlar en temel ihtiyaçlardır, herhangi birinden taviz verilmesi kaplumbağaları acı sona hızla sürükler.
3- Isıtıcı 28 dereceye ayarlanmalı, kuru bölge sıcaklığı 32-34 derece olmalıdır. Filtre kesintisiz çalıştırılmalıdır. Su ve kuru bölge sıcaklığını birer termometre ile sürekli kontrol etmek önemlidir.
4- En büyük düşmanları pis su ve soğuktur. Hiçbir şekilde soğukla temas etmemeliler, su değişimlerinde eklenene suyun sıcaklığı konusunda dikkatli olun, temizlik sırasında bekledikleri yer de mutlaka sıcak tutulmalı. Ayrıca hiçbir zaman esintide kalmamalılar, ısıtıcı zaten belirttiğim gibi mutlaka şart, aynı şekilde kuru bölge üstünde de mutlaka bir ısınma lambası olmalı.
Günlük minik su değişimleri, haftalık %25 dipten su çekimi, en fazla ayda bir kez de komple akvaryum temizliği yapılmalıdır. Temizlikler sırasında soğuk su eklenmemesi ve soğukla temas etmemeleri konusunun tekrar altını çizmek isterim. Su temiz görünüyor zannederek su değişimleri aksatılmamalıdır.
5- KURU BÖLGEnin en üst kısmı tamamen kuru ve çıkabilecekleri eğime sahip olmalıdır. Kuru bölge basitçe büyük bir taş veya sıkıca, boşluksuz sabitlenmiş taşlar topluluğu olabileceği gibi, platformlar, asma katlar kullanmak yer açısından da avantaj sağlayacaktır.
Akvaryumda yapılacak her türlü yapıştırma işlemi için sadece ve sadece AKVARYUM SİLİKONU kullanılmalıdır (üstünde akvaryum, balık resmi olur; antibakteriyel silikonla karıştırmamak lazım).
6- Ne kadar çok su o kadar iyi. Petshopçuların dediklerini tamamen unutun. Kuru bölgenin el verdiği en yüksek su seviyesinin sağlamak her açıdan en sağlıklısı olacaktır. Bu sebeple mümkün olduğunca yüksek, ama aynı zamanda yukarıdan kaçamayacakları garanti olan, geniş bir kuru bölge kurmanın yollarını aramak gerekir.
7- Lambalar: Kaplumbağa akvaryumlarında iki tip lamba kullanılır, ısınma lambası ve UVB lamba. Kuru bölgenin üzerine 15-20 cm. uzaklıktan bir ISINMA LAMBASI doğrultulmalıdır. Isınma lambası klipsli bir lamba, spot ya da bir masa lambası olabilir. İçine 40-60 watt spot, softone ya da normal ampul takılarak kullanılmalıdır. Amaç kuru bölgeyi olması gereken sıcaklığa çıkarmaktır, gece-gündüz dengesini oluşturacak şekilde 12 saat kadar açık tutulmalıdır.
Kuru bölgeye yönlendirilmiş olan bir diğer lamba da UVB florasanlardır, ısınma lambası kadar aciliyetli olmasa da imkanınız varsa mutlaka alın. Bu lambanın kuru bölgeye uzaklığı maksimum 30 cm. olmalı ve markaya göre 6-12 ay sonra değiştirilmelidir. Üzerinde UVB değerleri yazar, sürüngen resimleri olur bu florasanın, işlevine aşağıda değineceğiz.
8- Evde kesinlikle KIŞ UYKUSUNA girmemelidirler, pek çok kaplumbağa bu uyku diye adlandırılan "koma durumundan" uyanamaz. Genelde akciğer enfeksiyonu kış uykusu zannedilir, önemsenmez, gerçi her ikisi de eşit derecede tehlikeli ve ölümcüldür. Bunu engellemenin tek yolu da ısıtıcılı, ısınma lambalı bir akvaryumda bakıyor olmaktır.
9- Kaplumbağanız iştahını kaybettiyse, sürekli uyukluyorsa, gözleri şiştiyse/kapandıysa acil olarak yaşam koşullarını gözden geçirip konuya hakim bir veterinerden yardım alın.
10- Kabuk sağlığında en önemli konular kalsiyum ve D3 vitaminidir. Vücudun kalsiyumu kullanılır hale getirebilmesi için D3 vitaminine ihtiyacı vardır. D3 vitamininin organizmada üretilebilmesini sağlayan güneş / alternatif olarak UVB florasanlardır. Ağızdan direk olarak da D3 vitamini takviyesi yapılabilmekle beraber dozaj konusundaki riskler sebebiyle doğrudan güneş ışığı almaları ya da mümkünse UVB florasanlar kullanmak ilk tercih olmalıdır. Son derece tehlikeli bir durum olan kabuk yumuşamasının önüne ancak kalsiyum+D3 vitamini kombinasyonu ile geçilebilir. Kalsiyum için gaga taşı (sübye kemiği ya da mürekkep balığı kemiği de denir) kullanılabilir.
11- Doğru Güneşlendirme: Havaların sıcak olduğu, esintinin olmadığı yaz günlerinde her gün doğrudan (arada akvaryum ya da pencere camı olmasızın) güneş ışığı almalarını sağlamak sağlıklı kabuk gelişimi için çok önemlidir. Son derece dikkat edilmesi gereken bir konu, güneşlendirirken MUTLAKA GÖLGELİK bir bölgelerinin de olmasını sağlamaktır, istedikleri zaman güneş altında yatabilmeli, istediklerinde gölgelik alanlarında serinleyebilmelidirler. Büyükçe bir leğene su koyarak yarısı güneşte yarısı gölge olacak şekilde, içine bir de çıkabilecekleri bir kaya ekleyerek güneşlendirebilirsiniz.
Güneşlendirme imkanı olmayan kış günleri için UVB florasanlar hayati önem taşır. UVB florasanlar epey pahalıdır, alabilenler mutlaka alsın; alamayanlar mutlaka DEVİT3 yada kaplumbağa multivitaminleriyle takviye yapmalı, Sera, Tetra gibi vitamin de içeren kaliteli yemlerden kullanmalı, yazın bol bol güneşlendirmelidir. Vitaminin de fazlası zararlıdır, üzerinde yazan kurallara göre (kabukta aşırı bir yumuşama yoksa haftada 1 kez birkaç damla yeterlidir) ve sadece yemlerine emdirerek kullanılmalıdır.
12- Kabuk sertleştirici kullanmayın. Tamamen ticari olan, içinde ne olduğu bilinmeyen, dünyada hiçbir güvenilir kaplumbağa sitesinde adı bile geçmeyen bu ürün, kabuğun hava almasını engellediği için sakıncalıdır. Ayrıca forumlarda bazı kaplumbağaların kabuk sertleştirici adı altında satılan bu ürünlerin suda bıraktığı kalıntılar sebebiyle göz rahatsızlıklarına yakalandıkları vakalar göze çarpar. Kabuk sağlığı için kuru bölgede ısınma lambası altında gerine gerine yatarak tümüyle kuruyabilmeleri, kalsiyum ve D3 vitamini almaları önemlidir.
13- Doğru yem miktarı:
BEBEKLER, her gün kafaları hacminde kaplumbağalar için özel üretilmiş hazır yemlerle beslenebilir. Bu miktarın büyük bir çoğunluğunu ana besin olan stick (pelet) yemler oluşturmalı; karides, raffy I tipinde yemler yan yem olarak daha az miktarda verilmelidir. Tek tip beslenmeden uzak durun, ne kadar çok çeşit o kadar iyi.
Ama aynı zamanda aşırı beslenme, yetersiz beslenme kadar tehlikelidir; sonucunda obezite, iç organların kabuktan hızlı büyümesi/yağlanması, piramitleşme, aşırı hızlı büyüme gibi son derece olumsuz durumlarla karşılaşılması kaçınılmazdır. "Yiyebildikleri kadar" ya da "1-5 dakika içinde tüketebilecekleri kadar" formüllerine itibar etmeyin, yalvarışlarına dayanmak zor olsa da kafa hacmini pek fazla geçmemeye özen gösterin.
YAĞ, TUZ, AĞIR PROTEİN, ŞEKER, KARBONHİDRAT, OXALİC ASİT içeren besinlerin TÜMÜ yasak. Yaygın yanlış besinlerden bazıları; kıyma, kırmızı et, deniz balıkları, sakatatlar, peynir, domates, akvaryum balıkları, yumurta, lahanagiller, ıspanak, salam, sosis vb. ÖNEMLİ OLAN NELERİ SEVEREK YEDİKLERİ DEĞİL, NELERİ YEMELERİNİN ONLAR İÇİN DOĞRU OLDUĞUDUR.
YAŞINI DOLDURMUŞ ya da KABUK BOYU 10 CM.İ GEÇEN KAPLUMBAĞALAR, artık her gün değil günaşırı, hatta daha da büyüdüklerinde 3 günde 1 hazır yemle beslenmeli, besinlerinin büyük bir çoğunluğunu her gün bol miktarda verilecek sağlıklı bitkisel besinler oluşturmalıdır.
Peki nedir bu sağlıklı bitkisel besinler; her gün verilebilecekler: yeşil, kırmızı kıvırcık marul (uzun yapraklı değil); fesleğen; yonca; karahindiba; ebegümeci; şalgam yaprağı; dereotu; aquatik bitkiler. Haftada 1-2 kez, havuç; karanfil, gül ve üzüm yaprakları; kabak. Daha da nadiren turunçgiller ve kivi hariç meyveler. Bu besinlere bebekliklerinden itibaren alıştırmaya başlamak büyüdüklerinde bu tip bitkisel ağırlıklı beslenmeye geçtiklerinde rahatlık sağlayacaktır.
14- Kaplumbağaların hemen hemen tümü SALMONELLA bakterisi taşıyıcısıdır, bu bakteri kendilerine hiçbir zarar vermez ancak insanlar için ölümcül bile olabilmektedir. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olanlar, çocuklar, hastalar, yaşlılar, hamileler riskli grubu oluşturur. Hastalığın belirtileri tifoya benzer, ancak gaita kültürü ile tespit edilebilir, tedavi edilmezse menenjite kadar gidebilir. Kaplumbağalara ve her türlü malzemelerine dokunduktan sonra ellerin sabunla iyice yıkanmasına, temizlik, beslenme sırasında sıçrayabilecek sulara, yiyeceklerle kendilerinin ya da malzemelerinin temas etmemesine, riskli grubun kaplumbağalarla temas etmemesine büyük özen gösterilmelidir.
Kaplumbağa bakımı son derece ayrıntılı ve zor bir bakımdır, burada sadece birkaç maddeyle en temel hususlara değinebildim, aslında bırakın 10-20-30... maddeyi, sayfalarca yazı yazmak gerekir sağlıklı bir hayatları olması için. Bu yüzden kesinlikle bu tip hap şeklinde yazılarla sınırlı kalmayın, araştırmanın sonu olmamalı, buyrun dev arşivli hepsievcil forumu ve arama motoru :)
Çok çeşitli sebeplerden dolayı evde bakılmaya KESİNLİKLE uygun olmayan canlılar olduğunu lütfen unutmayın, henüz almamış olanlar ya da yeni bir tane daha almak isteyenler lütfen almasın, kaplumbağa hediye etmeyin, almak isteyenlere mutlaka caydırın. Bakmakta olanlar ise yukarıda yazmaya çalıştığım temel kurallara mutlaka uysun lütfen, ömürleri 30-40 yıl olan bu tatlı yavrucaklar bebek yaşta çaresizce, acı çekerek kaybedilmesin :((
Sevgiler,
Pınar
Eline sağlık Pınar.
Pınar eline sağlık çok durumu çok iyi açıklamışsın. Bu insanımızın genel özelliklerinden bir tanesi zaten hazıra konma! birileri nasılsa araştırmıştır ve yardım eder düşüncesi. Özellikler su kaplumbağaları ile ilgili bilgiye ihtiyacı olan arkadaşlarıma kardeşlerime sesleniyorum: Bu forum size yeter!!! Hala bir ihtiyacım olduğunda bu linkten faydalanıyorum (KAPLUMBAĞA BAKIMINDA REFERANS LİNKLER -VOL. III ) sadece biraz araştırın lütfen. Biz 12 Ekim 2007 tarihinde aldık sevimli dostlarımızı (aldığımızda kabuk boyları 3,5 cm idi ) ve kimseye birşey sormadan bu forumda yazılanları değerlendirip uygulayarak yaşam koşullarını hazırladık. Şimdi 8 cm kabuk boyuna ulaştılar ve ellerinizden ısırırlar :) (öpmeyi öğretemedik ama iyi ısırıyorlar :) Su kaplumbağası beslemek gerçekten zahmetli bir iş madem bu zahmete katlanacaksınız herşeyi kuralına göre yapınız...
Ayrıca çocuğu istediği için almak isteyen bir arkadaşıma bakımını anlattım ve ne yaptı sizce? vazgeçti tabii ki:) çünkü bir çocuğun yapamayacağı kadar zahmetli ve çocuk için de riskli... Kaplumbağa beslememe rağmen ben de frozen ve Pınar`ın görüşlerine katılıyorum lütfen almayınız talep olmazsa bu ticaret karlı olmayacak ve unutulacaktır...