Sürüngen Forumları > Kaplumbağa
Dogru Bir Sey Mi Yapiyoruz Acaba ?
Selamlar,
Gecenlerde yabanci bir internet sitesinde bir kac makale okudum. Trachemys Scripta Elegans lar ile ilgiliydi, yani Turkiye`de Kirmizi Yanak olarak tabir ettigimiz yari su canlisi (Semi-Aquatic) sevimli kaplumbagalar. Nasil cogaltildiklari, neden cogaltildiklari, Tayland`dan tum dunyaya nasil ve hangi sartlar altinda seyahat ettiklerinden bahsediyordu makale. Makalelerin maalesef internet adreslerini bir koseye not almadim, sonra da tekrar ayni sayfayi bulamadim sizlerle paylasmak icin ama kendi kendime sordum bu bilgi (aslinda hemen hepimizin bilip beyninin arka planina geri gonderdigi bu bilgi) ve fotograflar dogrultusunda; dogru muydu acaba bu yaptigimiz, bu guzel canlilari cok sevmek, onlari anavatanlarindan bile degil, bir dogu ulkesinden, sirf bizler istiyor, onlari beslemekten mutluluk duyuyoruz diye koparip satin almak miydi(ki herkes buradaki arkadaslarimiz gibi, yani bizler gibi bilincli bakmiyor, yine bir internet sitesi, satilan Red Ear Slider lardan sadece 20 % sinin yasayabildigini soyluyor) ? Yoksa onlari hic satin almamak, bu isi yapanlarin bunu durdurmasini saglamak, ve hic sahip olmayacagimiz bu guzel hayvanlari belki bir gun bir orta-guney amerika gezisinde dogal ortamlarinda goruntulemek miydi ? Bunu dusunurken, aslinda bunu hic yapamayacagimizi, yani, mutlaka bir sekilde bu hayvanlarinin satisinin devam edileceginin farkina vardim. O yuzden, burada bazen cikanlara benzer "kaplumbaga veriyorum" tarzinda ilanlara goz atmak, yeni baslayacaklar arkadaslarimiza yeni bir kaplumbaga almamalarini, ilanda verilen hayvana bakmasinin daha iyi olacagini soyleyerek belki bir nebze de olsa yardimci olabilriz. Bu bahsettigim, beni gercekten uzen web sitesinden, arkadaslarima gostermek uzere bir fotograf indirmistim. Sizlerle en azindan bu fotografi paylasmak istedim.
Saygilarimla
Yurek burkucu bir fotograf bu seamansoul, cok yazik. Gercekten de talebi kesersek arz da biter fikri cok utopik, ne yazik ki bu hayvanciklar acayip satiliyor, coluk cocugun oyuncagi oluyor. Arkadaslarim bile bana `kaplumbaga bu, "ogrenci hayvani", ne gerek var bu kadar masrafa` dediler hep. Onlari o kadar cok her yerde, her evde gormusuz ki "canli" olduklarini unutmusuz gibi. Cocukken hemen hemen herkesin aynen bir barbie bebek gibi ya da oyuncak araba gibi kisacik omrunu eziyet icinde geciren zavalli bir de kaplumbagasi olmustur. Onlara cansiz ama hareket eden bir biblo, bir oyuncak muamelesi edile edile gercekten oyle olduklarini sanmisiz. Japon baliklariyla ayni kaderi paylasiyorlar gibi, nispeten daha dayanikli olmanin aci sonu!
Insanlari yeni kaplumbaga almaktansa verilmek istenen kaplumbagalari "evlat edinmeye" yonlendirme fikri cok hos, bir o kadar zor bu da gerci. Cogu kisi kucuk bir "yeni" kaplumbaga almak istiyor, daha sevimli olduklarini dusunuyorlar, buyuduklerine sahit olmak istiyorlar belki (Kisisel zevklerle bir canlinin hayatina karar veriyor olmamiz ne kadar acimasiz). Halbuki uygun ortami sagladiysaniz "kucuk kaplumbagalar" inanin cok cok cabuk buyuyor. Ve buyuduklerinde de sevimliliklerinden hicbir sey kaybetmiyor. Keske ben de kaplumbagami almadan once bu siteyle karsilassaydim, bu duyarliligi onceden edinseydim ve bir kaplumbaganin hayatini kurtarsaydim diyorum simdi. Ne yazik ki ben de bilincsiz cogunluktandim. Boyle baslik acan biri vardi forumda, inanin hic almamak ya da illa ki alinacaksa evden sepetlenmek istenen bir kaplumbagayi almak cok daha makbul, gercek hayvansevgisini yasamanizi saglayacak birsey. Yine Frozen`in bir yerlerde okudugum "kaplumbaga alirken nelere dikkat etmek gerek" gibi bir yazisina referans gostermeden edemeyecegim. Bir opsiyon iste hareketli, kabugu saglam, saglikli bir kaplumbaga secmekti (tabi ilk ilk tavsiye hic alinmamasiydi). Digeri ise tam tersini yapmak, en hasta, en zavalli olani alip onu "kurtarmakti". Bir digeri de bu olabilir iste, evsiz bir kaplumbagayi almak.
Ben de yeni kaplumbaga almak isteyen arkadaslardan bu konuya bir de bu acidan bakmalarini rica ediyorum.
Seamansoul
Tabiki yanlış birşey yapıyoruz. Şu yada bu şekilde bu yanlışı yapıyoruz yapmaya devam edeceğiz.
Bende su kaplumbağası almak üzere yola çıktım dünyanın harcamasını yaptım akvaryumlar donanımlar aldım ama arazi şeklinde bir kuru bölge yapmaya çalışırken birden işi gerçeğini anladım ve vazgeçtim.
Burda veya diğer birçok forumda bu konuyu defalarca yazdım almayın çünkü ne yaparsanız yapın ölüyorlar dedim. Bu ticaret asla durmaz ama en azından yavaşlatabiliriz dedim. Foruma danışan kişilere aman almayın yada alırsanız çok almayın 1 tane yeter dedim ama kimse dinlemiyor mesela hatılıyorum sevgili etce bir zamanlar gidip tam 9 tane almıştı.
Ben almayın ölüyorlar dedikçe ortada biraz ukala kalıyorum pek çok kez hayır doğru değil ölmüyorlar bende şu kadar yaşında kaplumbağa var diye itirazlar geliyor ama ölüyorlar. % 20 diye çok söylemişler bence % 5i bile yaşamıyor. Düşününki 40 yıldan fazla yaşayabilen 25 cm boya ulaşabilen canlılar bunlar ve çoğu 15 cm boya yada 3 yaşına bile ulaşamıyorlar. Kesinlikle izole bir ortamda yaşayabilecek canlılar değiller.
Nem ısı ve mikrobun bir arada bulunduğu bir ortamda sağlıklı bir yaşam sağlamak çok zor. 15 yaşına ulaşan kaplumbağaların bir mucize olduğunu çok özel olduklarını düşünüyorum.
Sözünü ettiğin nakliye olayı ayrı bir facia Amerikadan onlarcası alt alta üst üste kolilere konuluyor kapatılıyor yallah uçaklara yükleniyorlar dünyanın dört bir yanına saatlerce yolculuk yapıyorlar. Sonra ulaşdıkları ülkenin onları alan büyük toptancısının deposunda bekleşiyorlar taki bi petshop çalışanı gidip onları alana kadar sonra petshopta bekleşiyorlar en son biz alıyoruz. Bu aşamalarda kaç tanesi ölüyor kaçının gözü çıkıyor eli ayağı kopuyor bilemiyoruz.

işte kaplumbağacıklar böyle paketleniyor kimbilir kaç saat bu durumda yolculuk yapıyorlar
tamam bncede doğru bişi değil ama yaani öyle petshoplar warki çok kötü şartlarda bakıyorlar hayvanlara...bnce böyle ortamlardan alıpta sizinki gibi süper ortamlar werilecekse kapluşa gerekli olabilir almak...çünkü bu da bi nevi kurtarmak ama gene siz haklı çıkıosunuz her ne kadar iyi niyetlide olsak biz ne kadar alırsak onlar o kadar getirir hele o kutuyu gördükten sonra içim cız etti :S o kadar hayvanı tek bi kutuya:S hepsi de resmde kabuklarına çekilmiş kimbilir kaçı kafasını bi daha o kabuktan çıkarabilecek :S ama yaptık bi kere bişi we o hayvancıklara o petshop ortamından daha hoş bi ortam werebiliosak o bile bi artıdır diye düşünüorum ;)
Evet, ne yazık ki o kadar haklısınız ki... Çok sevdiğimiz hayvancıklarımızın (benim bir de dünyalar tatlısı muhabbet kuşum var) doğal ortamlarından uzaklaştırılmalarına bizzat kendimiz neden oluyoruz, çok sevimliler, bilmemneler, biz onlara pet shoplardan daha iyi bakıyoruz (ki bu tartışılmaz bir gerçek)... gibi bir sürü bahanemiz zaten dünden hazır. Hep düşünürdüm acaba kötülük mü ettim onları almakla diye, ben de "Hiç değilse benimle çok mutlu olduklarını biliyorum" diye avunurdum. Ama şu anda ne kadar mutlu görünürlerse görünsünler, kendi doğal ortamlarında olacakları kadar olamazlar. Geçenlerde kaplumbağalarımdan biri hastalanmıştı,frozen hatırlar belki, onu öyle solunum sıkıntısı içinde, ağzında köpüklerle görmek beni o kadar üzmüştü ki, ağlamıştım. Bir kaplumbağa için ağlamak pek çok insana tuhaf, abartılı gelir, başka biri bana anlatsa bana da öyle gelirdi. Ama ben kendimi bu durumdan sorumluymuş gibi hissettim. İçinde bulunduğu akvaryum, onun yaşaması gereken ortamdan aslında çok farklı. Neyse ki kendisi şu an çok iyi. Yoğun bakıma alıp iyileştirdim onu. Ama bu bir daha hastalanmayacağı anlamına gelmiyor ne yazık ki. Kapluşum hastayken onun hastalığı kadar beni üzen bir olay da şuydu: Kaplumbağaları aldığım akvaryumcuya gitmiştim. Onlara kapluşun hastalandığından, ona antibiyotik tedavisi başladığımdan bahsettim. Dükkan sahiplerinden genç olanı yüzünde alaycı bir gülümsemeyle "Kim söyledi antibiyotiği?" diye sordu. Bir veterinerden öneri aldığımı söyledim. Onu da beğenmedi, "Veterinerler kaplumbağadan anlamaz ki!" dedi "Boşverin ya, burda yenileri var, onlardan alın" diye ekledi kaplumbağaları göstererek. Ben de onların da canlı olduklarını hatırlatma gereksinimi duydum. Pınar çok doğru bir tesbitte bulunmuş, onların canlı olduklarını unutmuşuz, onları hareket eden birer biblo zannediyoruz. Halbuki onlar soluk alıyor, yaşamak için mücadele veriyorlar. Onlarla "eğlenme" hakkını bize kim veriyor ki?..
Bir zamanlar foruma kaplumbağa ticaretine karşı yapılmış bir sitenin linki koymuştum ama hiç ilgi görmemişti :)
http://www.hepsievcil.com/App/Forumlar/Cevaplar.aspx?KRef=5&FRef=30&BRef=25835
Tabi aslında konu sadece kaplumbağalarla sınırlı değil ya çoluk çocuğun elindeki iguanalar yılanlar hamsterlar
Hadi hepsini geçtim peki ya evlerdeki timsahlar ???
Evde timsah beslenir mi ?? Yada beslenmeli mi ? Yada neden beslenir ? Bir çeşit Egomu bu ?
Canlı yemle beslenen bir hayvanı evde beslemekten alınan haz nedir ??
Kendimde güç bulamıyorum şöyle evde bana bağımlı bi canavar besliyeyim de kendimi daha güçlü hissedeyim demekmidir ??
Bilmiyorum ...
Aman bu timsah konusunu hic acma Frozen, kizginim bu konuda zaten. Gecenlerde hic yazi yazmadigim, yazmak da istemedigim bir sitede en sonunda dayanamayip, canli yem(!) (hangi hayvanlar oldugunu soylemek bile istemiyorum) yiyen timsahini fotografiyla videosuyla sergileyip, bir de ustune "aman ne tatli da yiyor" diye ovunen, bir de bunu "doganin kanunlarini uyguluyorum" diye savunan (sanki hayvancagaz da 1,5 metre akvaryumda kendini dogada zannediyordu da bir canli yemi eksikti) bir surungerseverle(!) (ama insanhayvanhattakendinibilesevmezle) papaz oldum! Insanlari bu noktaya getiren nedir merak ediyorum. Asla orda yasamamasi gereken zavalli timsaha mi, o timsahin sosyopatik kisilik ozellikleri gosteren sahibine mi, butun bunlara hic ses cikarmayip alkislayanlara mi uzulsem bilemiyorum.