Hepsievcil
 
 

Köpek Forumları > Köpek Sahibi Olmak İstiyorum

Mesaj Ekle

akbaş

merhabalar : arkadaşlar daha öncedende köpek besledim ama akbaş cinsi beslemedim için bilgisi olan arkadaşlara bir kaç sorum var cevaplarsanız sevinirim.. 1) benim köpegim kuyruk simit sırtında her iki arka ayaklarında kangal tırnagı var ve rengide tamamen kirli beyaz.burun kısmı kangal köpegine bakarak biraz daha uzun. sizce bu köpegim akbaş cinsimi kangal cinsimi: 2) 50 günlük ken hediye gelmişti şu anda 6 aylık 30 kiloda bu yaşdayken bu kilosu normalmidir. 3) insanlardan uzak tutmama ragmen niçin yabancıya havlamıyor bahcede. 4) ortalama boy yükseklil ve kilo ve kalça yükseklik kaç cm oluyor bu cinslerde. lütfen cevap verirseniz sevinirim şimdiden çok teşekkür ediyorum saygılarımla

img

sev-al

20 yıl 28 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

YAAA BU SİTEDE KANGAL VE AKBAŞ KÖPEGİ BESLEYEN YOK MU ARKADAŞLAR NİÇİN BİLGİ VERMEK İSTEMİYORSUNUZ

img

sev-al

20 yıl 28 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

4. sıkkı bilmiyrm tam olarak, ama diger bilgiler normal, bu arada zaten sert karakterli bi kopek cok sert yetistirmeyin havlmasa da ısırır. karabaslara oranla daha serttir insana karsi. burnu ve rengi normal gibi.

img

egemeny

20 yıl 1 ay 13 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

kücüklüğümden beri kangal köpeklerim oldu bu yüzden beslediğim ve gördüğüm kangalların üzerinden degerlendirme yapacağım köpeğimin burnu uzun demişsin erkek kangalların burnu kısa olur dişilerin ki daha uzundur arka ayaklarında tırnak var demişsin bu iyi bir cins olduğunu gösterir kangal olma olasılığı çok yüksek bu arada köpeğinin cinsinide belirtmemişsin ... kilosu da normal bana göre tabi... yabancıya havlamıyorsa dert etme daha yaşına girsin bekle kangallar öyle herşeye havlamazlar çoğu insan yatan kangal gördüklerinde ne miskin hayvan derler oysa ki onlar çok şeyi izleyip çok şeyi duyarlar bunu belli etmezler ama şunu tavsiye ederim çok kez faydasını gördüm bahçende başka yaşı geçkin bir sert bir köpek varsa yanına bağla çünkü öğrenme dönemine geldi oda bazı şeyleri görüp öğrenecektir. ben böyle yaptım hep olumlu sonuç doğurdu.

img

baldwin1976

20 yıl 8 ay 6 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

cevap yazan arkadaşlara çok teşekkür ederim saygılarımla

img

sev-al

20 yıl 28 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

slm arkadasım adım ergün sivaslıyım çoçuklugumdan bu yana kangal beslerim kangal hayranıyım zirat okudum ama köpek çifliği açtım adanadayım köpegin resmni görmem lazım akbaş oldugunu anlayabilmem için siz kangalmı akbaşmi demişsiniz zaten akbaşta kangaldır kangal köpegi yavru iken kendi ortamında yani anneve kardeşleyiyle en az üc ay kalmalıdır tam özelliklerini yansıtması için yani davranıslarını.yavruluktan itibaren tek yetişirse köpek daha sakin olur hiç havlamaz çekingen olur saldırgan olmaz zaten 6 aydan sonra siz ona bekçilik yaptıramazsınız ama yanına saldırgan bir herhangi bir çins köpek koyarsanız o zamanla onun gibi olur köpeginiz akbaş kangaldır ben bunu tahmın ediyorum 30 kilo uygun bir kilo boyu kaç santim Akbaş Ayrı Bir Irk mıdır? Bir önceki bölümde, "Kangal Köpeği kurttan mı türedi?" bölümünde, Savolainen ve arkadaşlarının, "Batı Asya köpeklerinin orijini hakkında genetik bir delil" isminde ki araştırması zikredilmişti. Aynı araştırmada; Türkiye''den 24 köpek yer almıştır. Bunların 11''i Akbaş, 10''u Kangal (Boz) ve 2''si Anadolu Çoban Köpeği ve 1''i de Sokak köpeğidir. Araştırma sonuçlarına göre, Akbaş''larda %91 oranında A ve %9 oranında B tipi bulunmuştur. Halbuki Kangal''larda %30 A, %10 B, %40 C ve %20 D tipi elde edilmiştir. Bu araştırmaya göre, D tipi sadece İskandinavya''da mevcuttur. Günümüzde bir çok bilim adamı, Finlandiya''yı oluşturan Finlilerin Türk kökenli olduğunu iddia etmektedir. Öyleyse; Orta Asya''dan yapılan Kavimler Göçü esnasında, bir gurup Türk Anadolu''ya, diğer bir gurup Türk Finlandiya''ya, köpekleri ile yerleşmiş olmalıdır. Aksi takdirde Kangal ve Finlandiya Köpeği akraba olmazdı. Bu akrabalık, Finliler ile Türk''lerin akraba olduğu tezini de güçlendirmektedir. Akbaş''ların ayrı bir ırk olabileceğine dair 2. bir sonuç ise ODTÜ Biyoloji Bölümü''nden Evren Koban ve arkadaşlarının, 2003 yılında sonuçlandırılan bir araştırmasıdır. Bu araştırmada, Konya Selçuk Üniversitesi''nde yetiştirilen 23 Kangal, 6 Akbaş, 3 Türk Tazısı ile Konya Belediyesi Köpek Bakımevi''nden temin edilen 51 adet sokak köpeği kullanılmıştır. Moleküler işaretlerden, "mikrosatelitler"e dayanarak yapılan analiz sonuçları, Faktöriyel Geçiş Analizi Yöntemi''ne göre gruplandırılmıştır. Sonuçlar çok ilginçtir ve Savolainen''in araştırma sonuçlarını destekler mahiyettedir. Buna göre 6 adet Akbaş ile, 23 adet Kangal, genetik yapı olarak tamamen ayrı bölgelerde gruplanmışlardır. Yani Akbaş ve Kangal''ın genetik soy ağacındaki yerleri birbirine çok yakındır. Ancak her ikisi de ayrı genetik yapılara sahiptirler ve ayrı ırklardır. Evet, Akbaş ayrı bir ırktır. Karayaka''da ayrı bir ırktır. Eğer bu tür bir çalışma yapılırsa, Karayaka''nın da genetik olarak ayrı bir ırk olduğu görülecektir. Fakat bunların hepsi aynı Kangal soyundan türemiştir ve yakın akrabadırlar. Yukarı VÜCUT YAPISI Genel Görünüş Genel olarak vücut erkek aslana benzer şekildedir. Yelesiz bir erkek aslana. Vücudun oranları arasında bir harmoni, göze hoş gelirlik gözükür. Typus respiraturius denen, solunum tipinde, koşmaya uygun bir vücut yapısı vardır. Yapılan bazı ölçümlere göre, 50-55 km sürat yapmıştır. Sağlam, adaleli yapı hemen göze çarpar. Kemik ve kas yapısı güçlüdür. Asla şişman değildir. Sırım gibi tabir edilebilir bir vücuda sahiptir. Yani bir Japon sumo güreşçisi gibi iri ve yağlı değil, başa güreşen, Türk yağlı güreş pehlivanı gibidir. Gövde Gövdeye yandan bakıldığında, ön parçası, arka parçaya nazaran daha yüksektir. Yani cidago dediğimiz omuz yüksekliği, sağrı yüksekliğinden daha fazladır. Göğüs kafesi geniş, bel daha incedir. Göğüs adaleli ve güçlüdür. Baş Kafası iridir ve bu onu heybetli gösterir. Alın geniş ve yüksekçedir. Burun ucu hafif küttür. Ağız yapısı sağlam, çeneleri çok güçlüdür. Bir sığır iskeleti verildiği zaman, o iskelet üzerinde kıramayacağı kemik yoktur. Bunu, dünyada başka bir evcil köpek yapamaz. Üst dudağı, alt dudağının üzerine sarkık durur. Alt dudağı da sarkıktır ve çenenin yan tarafındaki dişleri görünebilir. Kafa iri olduğundan, gözleri, kafaya nispeten küçük görünür. Gözleri altın sarısından, kahve rengine kadar bütün ara tonlardır. Bakışları canlı ve mahzun görünüşlüdür. Kulakları gözler ile burun ucu arasındaki mesafe kadar olup, yüzle uyumludur. Şekli, üçgen şeklindedir, ama alt ucu yuvarlaktır. Sarkık ve kafatasına yapışık durur. Yavru iken, oran olarak daha küçüktür ve düzdür. Ergin hayvanlarda daha büyük ve pencere perdesi gibi, aşağıya doğru hafif dalgalı ve kıvrıktır. Boyun Boyun kısa, kalın ve sağlam yapılıdır. Adaleli ve güçlüdür. Boyun uzunluğu yaklaşık olarak kafa genişliği kadardır. Bacaklar Kalın yapılıdır. Patiler iridir. Omuzlar sağlam ve adalelidir. Bilekler kuvvetli ve uzundur. Arka ayaklar, ön ayaklara nazaran, yere daha fazla yatık gözükür. Ön bacaklar daha düz, arka bacaklar biraz daha "S" harfi görünüşlüdür. Ön ve arka ayaklarda 4 parmak bulunur. Ön ayakta, arka, iç tarafta, işlevi olmayan 5. tırnak bulunur. Bu tırnak bazı kangallarda, arka ayakta da olabilir. Arka ayaktaki bu ilave tırnak tek olabildiği gibi, bazen 2 veya nadiren de olsa, 3 tane de görülebilir. Ön ayakta, dizin biraz alt, arkasına düşen yerde, tırnaksız, parmaksı, ilave bir yastık vardır. Parmak üstleri bombelidir. Tırnakların rengi siyah, beyaz veya karışık olabilir. Kuyruk Kuyruk kalın, uzun ve kuvvetlidir. Baş hariç tutulduğunda, "Sal" denilen gövde uzunluğunun yaklaşık 3/2''si kadar, kuyruk uzunluğu vardır. Kuyruk, rahat pozisyonda iken sarkık durur. Bunun dışındaki, yürüme, koşma ve uyarılmış durumlarda, ip sarmalı gibi, öne kıvrıktır. Post Kangal Köpeği''nin çok kalın bir deri yapısı vardır. Ayrıca postu iki katmandır. Postun alt tabakası, kısa ama sıkı tüylerle kaplıdır. Üstte ise seyrek ama, uzun ve kalın kıllı bir post tabakası vardır. Bu özellik, ite iyi bir sıcak ve soğuk izolasyonu sağlar. Kangal Köpeği, soğuğa çok iyi dayanır ama sıcağa, özellikle nemli sıcağa fazla dayanamaz. Ağırlık ve Vücut Ölçüleri Bir çok literatür, Kangal Köpeği''nin; Senbernar ve Mastiff ırkı ağır cüsseli köpekler kadar veya ondan ağır olduğunu belirtmektedir. Senbernar 60-100 kg, Mastiff 70-90 kg arasındadır. Yeni Doğmuş Enik Yavrular genellikle 500-600 gr arasında doğarlar. Bu ağırlık değeri, kancığın yaşı, ağırlığı, bir batında kaç yavru doğurduğu, doğum mevsimi, beslenme durumu, ilk defa kaç aylıkken gebe kaldığı ve erkeğin ağırlığı gibi faktörlere bağlı olarak değişir. Ayakta duramadıklarından, boylarını tam ölçmek mümkün olmasa da, yeni doğduklarında genellikle 11-13 cm cidago (omuz) yüksekliğine ve baş hariç, göğüsten kuyruk sokumuna kadar 14-16 cm uzunluğa sahiptirler. Dişi Köy şartlarında yaklaşık 40-60 kg arasındadırlar. Cidago yüksekliği ortalama 65-75 cm civarındadır. Vücut uzunluğu 70-80 civarındadır. Özel bakımlı ve iyi ıslah edilmiş dişiler 75-80 kg ağırlığa ulaşabilir. Cidago yükseklikleri 90 cm yüksekliğe, vücut uzunluğu ise 100 cm civarına ulaşabilir. Erkek Köy şartlarında yaklaşık 50-70 kg arasındadırlar. Cidago yüksekliği ortalama 75-85 cm civarındadır. Vücut uzunluğu 80-90 civarındadır. Özel bakımlı ve iyi ıslah edilmiş erkekler 90-100 kg ağırlığa ulaşabilir. Cidago yükseklikleri 100 cm yüksekliğe, vücut uzunluğu ise 110 cm civarına varabilir. ÜREME ÖZELLİKLERİ Kangal Köpeği''nin erkek ve dişisi, ergin canlı ağırlığına 2 yaşında ulaşır. İlk yıl büyüme gayet hızlı olduğu halde, 2. yıl daha yavaştır. İlk yıl hayvan boylanır. 2.yıl hayvan enine genişler ve kalınlaşır. Kızgınlık Dişi köpek, iyi bir bakım ve beslemeye tabii tutulunca, 12 aylıkken kızgınlık göstermeye (kızan olmaya) başlar. Fakat anatomik yapısı 18 aylık, hatta yavaşlamak kaydıyla, 2 yaşına kadar devam ettiği için, dişi köpek 12 aylık iken çiftleştirilmez. 12 aylıkken çiftleştirmeye genetik de "sabit çevre faktörü" denir. Kangal''ın hem kendi, hem de yavrusunun ağırlığının düşük olmasına yol açar. Kızgınlık gösteren dişi, anormal hareketler yapar, huzursuzdur. Bulunduğu mekandan dışarı çıkmak ister, kapılara, pencerelere tırmanır. Emirlere itaat etmez. Cinsiyet organı şişer, kızarır, önceleri sümüksü, saydam, daha sonra kırmızımtırak, özel kokulu bir akıntı gelir. "Feremon" denilen bu koku, erkek köpekleri çok uzaklardan cezp eder. Kızgınlık müddeti yaklaşık olarak 10-21 gün arasında sürer. Yukarı Çiftleştirme Erkek köpek yabancıysa, birbirlerine alışmaları için, çiftleşmeden önceki birkaç gün yana konurlar. Kancık takip edilerek, kanlı akıntının gelmeye başladığı 10. günden sonra çiftleştirilir. Kangal''lar, mecbur kalmadıkça kardeş, kardeş ile çiftleşmez. Ancak; çiftleşecek başka eş bulamadıkları takdirde, içgüdüsel olarak neslini devam ettirme arzusuyla, kardeşler arasında çiftleşme görülür. Çiftleştirme için, gözden uzak mekanlar veya gece vaktini seçerler. Çiftleştirme yaklaşık 15-30 dakika sürer. Erkeğin cinsel organın orta kısmı şişkindir. Tam onun karşısına gelen yerde, dişinin cinsel organının (vajina) orta yerinde de bir girinti vardır. Çiftleşme anında, bu girinti ve çıkıntı, birbirine geçtiği için, erkek köpek boşaldıktan sonra, cinsel organını geri çekemez. Geri çekmesi için, ereksiyonun bitmesi, yani erkek cinsel organının inmesi gerekir. Sık, sık, bazen sokak köpekleri sokak ortasında çiftleşirken, öylece birbirlerine bağlı olarak kalırlar. Bunu gören bazı haylaz çocuklar, birbirinin üstündeki köpekleri huzursuz eder, bazen döverler. Bu çok yanlıştır, çünkü diğer bir çok canlıdan farklı olarak, erkek köpeğin cinsel organının içinde, "Os penis" adı verilen uzun bir kemik bulunur. Çocukların bu tip kötü muamelesi esnasında ayrılmak isteyen erkek köpeklerin, sık sık cinsel organında ki kemik kırılır. Bu durum erkek köpek için çok ızdırap vericidir. Tekrar bir daha çiftleşmek istese de, yapamaz. Böyle bir durum görülünce, muhakkak çocuklara müdahale edilmelidir. Eğer böyle bir olay, yetiştiricinin kendi damızlık erkek köpeğinin başına gelirse, korkmaya mahal yoktur. Çünkü bir veteriner hekim tarafından gerekli tedavi sağlanabilir. Erkek cinsel organı alçıya alınarak, bu kemiğin tekrar kaynaması sağlanır. Eğer çiftleşme esnasında, kancık gebe kaldıysa, sakinleşir ve erkeğin mükerrer çiftleşmelerine müsaade etmez. Dişinin gebe kalıp, kalmadığı, pratik olarak sakinlik durumundan anlaşılabilir. Gebelik Kangal Köpeği''nde gebelik süresi yaklaşık 9 hafta, yani 63 gündür. Bu süre, kancığın yaşı, kancığın kaçıncı gebeliği, beslenme durumu, bozuk gıdalar verilip verilmediği, iş verilip verilmediği, iklim şartları ve mevsim gibi bazı faktörlere bağlı olarak değişebilir. Gebeliğin ilk 1 ayında, kancığın fiziksel yapısında pek bir değişiklik olmaz. Ama 1 aydan sonra, karın hızla şişmeye, memeler irileşip sarkmaya başlar. Bu yüzden, gebeliğin 1. ayından itibaren, kancığa itina gösterilir. Özel bir bölmeye alınarak, diğer köpeklerin ve insanların, varlı vakitsiz rahatsız etmeleri önlenir. Doğum bölmesi temizlenir, en azından kireçli badana ile dezenfekte edilir. Zemine altlık serilir. Aşırı soğuk ve sıcağa maruz bırakılmaz, ağır iş yaptırılmaz, çok fazla hareket etmesine, koşup, atlamasına müsaade edilmez. Küflü, bozuk, bayat, donmuş, çok soğuk ve aşırı yağlı gıdalar verilmez. Döl Tutmama (İnfertility) Hayvancılıkta en önemli verim, döl verimidir. Önem bakımından, et, süt, yumurta, iş gibi bütün verimlerden önce gelir. Çünkü hayvanlardan döl alamazsak, nesillerini devam ettiremeyiz. Döl tutmama hadisesi, bazen Kangal Köpeği''nde de vuku bulmaktadır. Bunun sebepleri önce ikiye ayrılır: Genotipten kaynaklanan sebepler: Burada kalıtsal bazı rahatsızlıklar söz konusudur. Bunlar Agenesis, Hipoplazmik ovariumlar, Hermafrodizm ve Oviductun aplazisi olabilir. Çevre şartlarının olumsuzluğundan kaynaklanan sebepler: Bu ise kendi içinde 3 gruba ayrılır: Dişi köpekten kaynaklanan, erkek köpekten kaynaklanan ve bakıcı veya köpeğin sahibinden kaynaklanan sebeplerdir. Dişi köpekten kaynaklana sebepler; üreme organlarında anatomik bozukluklar, Anöstrus, Kistik ovariumlar, Genital kanalın fonksiyonel ve enfeksiyoz bozuklukları gibi sebepler olabilir. Bunlar da kendi içlerinde gruplara ayrılmaktadırlar fakat, fazla detaya girilmeyecektir. Mesela Genital kanalın fonksiyonel ve enfeksiyoz bozuklukları kendi içinde; Ovarium, Oviduct, Uterus, Cervix uteri, Vagina ve Vulva ile ilgili bozukluklar olmak üzere kısımlara ayrılabilir. Erkek köpekten kaynaklanan sebepler; libido (cinsel istek) eksikliği veya yokluğu, aşımda yetersizlikler, boşalmanın gerçekleşmemesi ve dölleme yetersizliği gibi faktörler rol oynayabilir. Bakıcı veya köpeğin sahibinden kaynaklanan sebepler; yağ ve karbonhidrat ağırlıklı yanlış bir beslenme rejimi uygulayarak, dişi köpeğin yumurtalıklarının yağlanmasına yol açmak, serbest çiftleştirme uygulanmıyorsa, aşım zamanını iyi tespit edememek ve asgari yetiştirme şartlarını (beslenme, bakım, barınma, hijyenik şartlar gibi) sağlayamamak örnek verilebilir. Doğum Doğum yapacağı bölmede bulunan dişi, doğuma az bir zaman kala, gayet huysuzlaşır. İlk defa doğum yapacak dişilerin, insanlara saldırdığı bile olur. Bunun için yalnız bırakılması uygun olur. Eğer köy yerinde bir kancık ise, kendine sakin bir yer bulur, toprağı içine gireceği biçimde, çukur şeklinde kazar. Telaşla dolaşıp, geri çukura döner. Bu belirtilerin görülmesinden yaklaşık 2-3 saat sonra doğum gerçekleşir. Doğum genellikle rahat geçer, dışarıdan müdahaleyi gerektirmez. Yavrular, zar şeklinde ve içi jöle kıvamında bir sıvı ile kesenin (plasenta) içinde, ortalama yarımşar saat ara ile doğar. İlkine doğuran kancık bile, içgüdüsel olarak keseyi yırtar, göbek kordonunu dişleri ile koparır, yavruyu yalayarak temizler ve kurutur. Dişi, yavrulardan arta kalan keseyi (son, eş) yer, çünkü bol proteinli bir besindir anne için. Doğan eniklerin gözü kapalıdır. 9-10 günlükken aralanır, 12-14 günlükken tamamen açılırlar. Eniklerin göbek kordonlarından arta kalan parçalar, kurur ve bir hafta içinde kendilinden düşer. Eğer doğumu müteakip, anneyi atlatıp, yavruların yanına yaklaşılabilirse, bütün eniklerin göbek kordonları, 1 parmak bırakılarak, temiz bir iple sıkıca bağlanmalıdır. Yoksa, bazı yavrular göbek kordonundan vücuda giren mikroplar nedeniyle, ölebilir. Doğumu müteakip geçen 3-5 gün, anne çok kıskanç olur ve yavrulara genellikle kimseyi yaklaştırmaz. Bunu zorlayarak, yeni doğum yapmış, yorgun anneyi yormamak gerekir. Bilhassa Kangal ilçesi ve köylerinde, yazın doğan "Yaz enikleri", kışın doğan "Kış eniklerine" nazaran daha üstün tutulmaktadır. Her iki mevsimde doğan hayvanlarda genotip olarak fazla bir fark yoktur. Bunun sebebi; kışın kancığın fazla sütü olmaz. Enikler iyi beslenemez. Ayrıca köy şartlarında, soğuk yerlerde barınan eniklerde telefat çok olur. Bundan dolayı, Kangal ilçesinden enik temin edecek yetiştiriciler ve meraklıkların, kış eniklerini tercih etmesi tavsiye edilir. Yazın bir eniğe 500 dolar talep edildiği halde, kışın aynı kancığın aynı babadan olma enikleri bedavaya alınabilir. Yavru Sayısı Kangal Köpeği ortalama 8 yavru vermektedir. Kangal Köpeği ağır bir ırk olduğu için çok yavrulayan ırklar kategorisine girmektedir. Kırmızı; 8 ayrı yaş gurubunda ortalama 7,0 yavru, Tepeli 8,9 yavru, Altıner 8,0 olarak bulmuştur. Robinson tarafından, değişik 76 ırk üzerinde yapılan bir araştırmada, iri ırklarda ortalama yavru sayısını 7-8, orta büyüklükte ki ırklarda 6-7 ve ufak yapılı ırklarda 3-4 olarak bulmuştur. .

arkadaşlar cevap verip ilgilendiniz için çok teşekkür ediyorum özellikle taştan arkadaşım çook teşekürlerimi sunuyorum saygılarımla TAŞTAN ARKADAŞIM MAİL adresini ver resimleri göndereyim bir bak akbaş köpeklerime

img

sev-al

20 yıl 28 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ

Taştan beni kangala aşık ettin teşekkürler.

img

sinbar

19 yıl 4 ay 26 günlük üyedir.

ÖZEL MESAJ